İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi - iisbf@gelisim.edu.tr

Halkla İlişkiler ve Tanıtım








 Hafızanın cinsiyeti


Halkla ilişkiler ve Tanıtım Bölümü toplumsal hafıza hakkında farkındalık yaratmak için “Hafızanın Cinsiyeti” isimli söyleşi gerçekleştirdi.


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi (İİSBF) yerleşkesi J-Blok 340 numaralı derslikte gerçekleşen etkinliğe İstanbul Deleuze Studies Kurucusu/Yazar Esen Kunt katıldı.

Kunt etkinliğin ilk bölümünde mekânların hafızası olduğundan bahsetti. Yaşanmışlıkların mekâna işlediğini ve ortak bir hafıza oluşturduğunu belirtti. Söz konusu yaşanmışlıklarda da kadınların önemli etkileri olduğunu söyledi. Hikâyelerin, kokuların ve tarzların mekânın oluşumu ile iç içe olduğunu belirten Kunt, kadınların mekânlara sahip çıkmasını gerektiğini vurguladı. Kunt etkinliğin ikinci bölümünde bir mekân olarak sokak ve pasaj gibi ortamları ele aldı. Şehrin önemli merkezlerinde caddelere, pasajlara ve dükkânlara kadın isimleri verildiğini belirterek, “daha önce dikkatinizi çekmese de bu isimler belirli bir yaşanmışlığın ürünüdür. Bu mekânların hafızasında bu insanlar önemli bir yer tuttuğu için isimleri mekânlarda hala yaşamaktadır” dedi.

Etkinliğin üçüncü bölümünde Sevim Burak’ın eserlerine odaklanıldı. Kunt bir kentin kadın anlatılarına sahip olması gerektiğini belirterek kadınların bu konudaki rolünü vurguladı. Hikâye anlatıcılığında kadının yerini irdeleyerek ilk hikâye anlatıcılarının annelerimiz, diğer bir ifadeyle kadınlar olduğunu belirtti. Sevim Burak’ı “çok farklı düşünme pratiklerini edebiyatla anlatan güçlü bir kadın” olarak tanımlayan Kunt “ötekinin sesi ve sorgulayıcı bir insan” olan Sevim Burak’ın kırk/elli yıl sonra anlaşılabildiğini söyledi. Kültürü taşıyan en önemli unsurlardan birinin kadınlar olduğunu belirterek kadınların kültürü taşıma sürecindeki önemine değindi.

Son bölümde ise Kunt hikâye olgusu ile halkla ilişkiler mesleğinin birleşim noktasına odaklandı. “hikâye anlatıcılığı marka değeri oluşturmak için de çok önemli. Her gün Instagram vb. mecralarda hikâye anlatıyoruz. Hikâye anlata anlata kendi hikâyemizi bulma çalışıyoruz” dedi. Markalaşma oluşturma sürecinde de hikâyenin çok büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak “artık günümüzde reklam kadar bir marka hakkında hikâye yaratmak da önemli. Artık her ürün birbirinin aynısı, farklı olan hikâyelerdir” dedi. Öğrencilere de öğütler veren Kunt, her zaman çekinmeden soru sorulması gerektiğini, kendini güven duyulması gerektiğini, sürekli kendini geliştirmek gerektiğini, cinsiyet eşitsizliğini hedef alan projelere destek verilmesi gerektiğini söyledi.

Etkinlik Doç. Dr. Şükran Güzin Ilıcak Aydınalp’in katılımcıya plaket takdimi ve fotoğraf çekimiyle sonlandırıldı.