İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi - iisbf@gelisim.edu.tr

Psikoloji








 Çocuk Gelişiminde Emmi Pikler Yaklaşımı




Emmi Pikler Macar asıllı tıp hekimi olup yıllarca bebekleri ve küçük çocukları gözlemlemiş ve çocuklarla birlikte olma sanatı üzerine araştırmalar yapmıştır. Pikler 1930 ile 1940 yılları arasında Budapeşte’de aile hekimi olarak çalışmıştır. Çalışmalarını küçük çocuklar üzerine yoğunlaştırdıktan sonra ebeveynlere destek sağlamaya da başlamıştır. 1946’da Macaristan Hükümeti Pikler’i II. Dünya Savaşı’ndan sonra yetim kalan çocuklar ve anneleri tüberkülozdan ölen çocuklar için bir çocuk yuvası kurmaya davet etmiştir (Weber,2010). Bu çocuk yuvası daha sonra Pikler-Loczy Enstitüsü olarak anılacak ve faaliyetlerine 63 yıl devam edecektir (Vamos,2015). Sonraki 20 yıl boyunca 700 çocuk Pikler ve bakıcı, doktor ve diğer profesyonellerden oluşan ekip tarafından gözlemlenmiştir (Weber,2010).
 
O yıllarda çocuk yuvasını ziyaret eden ziyaretçiler enstitünün kendine has sakin ve huzurlu havasını gözlemlemişlerdir. Peki, anne babalarını kaybeden çocuklar nasıl da böyle mutlu görünüyor olabilirlerdi? Piklerin yöntemi, bebek ve çocukları kurumsallaşmanın verdiği zararlara karşı korudu ve çocukların fiziksel ve zihinsel olarak sağlıklı yetişmelerini sağladı (Vamos,2015).
 
Pikler’e göre sağlıklı bebekler aktif, becerikli, huzurludur ve kendileri huzurlu oldukları kadar çevreleriyle de huzur içinde yaşarlar. Pikler Yaklaşımı’nda üç temel prensip vardır. İlk prensip Tam Hareket Özgürlüğüdür (Tardos,20210). Pikler açıkça şunu söyler: “Eğer bebeklere yeterli alan ve özgürce hareket etme olanağı tanırsak, bebekler doğal, hızlı, güvenli ve basitçe hareket ederler” (Marlen,2017). Pikler yaklaşımının en yenilikçi öğesi olan bu prensip motor gelişimin çocukların kendi girişimiyle dışarıdan müdahale olmadan ilerlediğinde kolaylaştığının keşfedilmesidir. Pikler danışanlarına; bebeklerini kendileri oturmaya başlamadan oturtmamalarını, bebekleri kendi başlarına ayağa kalkmadan önce ellerinden tutarak ayakta dikilmeye zorlamamalarını salık vermiştir. Motor gelişimin her aşamasına çocuğun kendi çabası sonucunda ulaşılması gerekir (Tardos,2010).
 
İkinci prensip bebek bakımında, bebek ve bakım veren yetişkin arasındaki nazik ve saygılı iletişimin önemi vurgular. Anne veya bakım veren yetişkin bebeğin fiziksel ihtiyaçlarını karşılarken bebekle direkt bir temas halindedir. Bebek bu temas süresince yetişkinin kendi işaretlerine nasıl tepki verdiğini öğrenir. Emmi Pikler ‘in ailelere yaptığı ev ziyaretlerinde ailelerle tartıştığı en önemli konu bebek bakımının ilkeleridir. Çocuk yuvası açıldıktan sonra da bu ilkeleri “terapötik bakım” adı altında toplayıp ebeveyni olmayan çocuklar için ekibiyle birlikte uygulamışlardır. Ekibine bebeklerle olan iletişimlerinde, bebeğin ilk gününden itibaren, jestlerinde, konuşmalarında ve ilgilendikleri sürece nasıl saygılı davranmaları gerektiğini öğretmiştir. Böylece Pikler bebeklere nasıl dokunulması, kucağa alınması, nasıl dikkatle dinlenilmesi ve bebeğin işaretlerine nasıl cevap verilmesi gerektiğini içeren bir “kültür” yaratmıştır (Tardos, 2010).
 
Üçüncü prensip ise bebeğin oyun alanıyla ilgilidir. Pikler, çocuğa ince motor gelişiminde fayda sağlayacak ve gelişim düzeyine uygun oyuncaklar bulmayı mesela bir mendil bile olabilir önerir. Basamak, kısa platformlar veya tırmanabilecekleri oyuncaklar da kaba motor gelişiminde fayda sağlayacaktır. Çocuğu pasif bırakacak ve genel olarak motor gelişimlerini sekteye uğratabilecek yürüteç, ana kucağı gibi araçlardan uzak durmayı içerir. Ayrıca yürüme öncesi bebekler ve yürüyebilen bebeklerin ihtiyaçları farklı olduğundan, oyun ortamlarında farklılaşmaya gidilmelidir.(Marlen,2017).
 
Kısacası Pikler yaklaşımında çocuğa hareket alanı tanınmalı, bir birey olarak doğduğu andan itibaren saygı duyulmalı ve bu hissettirilmelidir. Bu yaklaşım çocuk yuvası gibi çok çocuğun birarada bulunduğu ortamlarda uygulanabildiyse bir veya birden fazla çocuğun yaşadığı evlerimizde de uygulanabilinir. Lütfen çocuklarımıza hareket alanı sağlayalım ve onları özgür birer birey olmalarında destekleyelim.
 
 
Araştırma Görevlisi
Fatma Betül Yılmaz
 
 
 
KAYNAKÇA
 
Tardos, A. (2010). introducing the Piklerian developmental approach: history and principles. Newsletter of the World Association for Infant Mantal Health , 18(3). Retrieved from https://thepiklercollection.weebly.com/uploads/9/4/5/3/9453622/signal3-4_2010.pdf
 
Weber, Susan. (2010). The Work of Emmi Pikler. Research Bulletin. Retrieved from https://www.waldorflibrary.org/images/stories/Journal_Articles/RB15_2weber.pdf
 
Vamos, J. (2015). Free to move, free to be. The American Journal of Psychoanalysis75(1), 65-75.
 
Marlen, D. (2017). All about…: Pikler. Nursery World,(5), 23-27.