Makedonya’nın isim değişikliği referandumla oylandı. Referandumun geçerli sayılabilmesi için gerekli olan yüzde 50 katılıma ulaşılamadı. Fakat referanduma katılan seçmenlerin yaklaşık yüzde 90'ı ‘evet’ oyu verdi. Konuyu değerlendirerek Makedonya’yı erken seçimin beklediğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Fatih Fuat Tuncer, “Avrupa Birliği ve ABD tarafı yüzde 50 katılımın sağlanmamasına rağmen referandumda verilen yüzde 91 ‘evet’ oyuna vurgu yapıyor. Ben bu anlaşmanın geçerli kılınabileceğini zannetmiyorum. En azından halk ve parlamento tarafından onaylanmayacağını düşünüyorum” dedi.
Yapılan referanduma karşı iki farklı bakış açısı olduğunu ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi Siyaset Bilimi Ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Fatih Fuat Tuncer, “Birincisi Tiran Hareketi dediğimiz boykotçular ve Yunan milliyetçileri referandumun geçersiz sayılmasını istiyor. Avrupa Birliği (AB) ve ABD tarafı da yüzde 50 katılımın sağlanmamasına rağmen referandumda verilen yüzde 91 ‘evet’ oyuna vurgu yapıyor. Yani referandumun anayasal bir meşruiyeti olmamasına rağmen AB ve Amerika tarafından geçerli sayılmaya çalışıldığını görüyoruz. Ama bütün taraflar biliyor ki aslında bu referandum halka danışma niteliğini taşıyordu” şeklinde konuştu.
“YUNANİSTAN BURADA BİR OYUN KURUCU DURUMUNDA”
Referandumun bundan sonraki süreçte Makedonya Meclisi içerisinde tartışmalara sebebiyet vereceğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Tuncer, “Prespa Anlaşması’nın da bir geçerliliğinin olup olmayacağı bu sürece bağlı. Ancak Yunanistan burada bir oyun kurucu durumunda. Uzlaşmak istemiyor. Aslında referandumda sorulan sorunun Yunanistan’a yansıması, Yunanistan içerisinde çok daha büyük tartışmalar çıkaracaktır. Çünkü onlardaki milliyetçilik Makedonya’ya göre çok daha güçlü. Ve asıl tartışma Yunanistan’da olacakken aslında ilk topu Makedonya’ya atarak kendini bu tartışmaların uzağında tuttu” dedi.
“AB VE NATO ÜYELİĞİ İÇİN İNSANLARDAN MAKEDON KİMLİĞİNDEN VAZGEÇMELERİ İSTENİYOR”
Referandumda asıl sıkıntının soruda yer aldığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Tuncer, konuşmasına şöyle devam etti:
“‘Yunanistan'la varılan anlaşmayı kabul ederek Makedonya'nın NATO ve Avrupa Birliği üyeliğine destek veriyor musunuz?’ diye soruldu. Ve aslında AB ve NATO üyeliğini kabul ederek Makedon kimliğinizden, kendi ulus kimliğinizden vazgeçiyor musunuz diye soruluyor. Ve Cumhurbaşkanı Corge Ivanov da bu tarafta yer alıyor, ‘Biz ulus kimliğimizden, kendi bayrağımızdan, dilimizden, tarihimizden vazgeçmeyeceğiz’ diyor. Evet, Yunan milliyetçileri Kuzey Makedonya isminin kullanılmasına karşı ama aslında bu durum Makedon milliyetçileri için oldukça onur kırıcı bir durum. Aslında AB ve NATO üyeliği için insanlardan Makedon kimliğinden vazgeçmeleri isteniyor. Elbette Makedonya’nın içinde bulunduğu ekonomik durum ve bölge içerisinde, en parlak gelecek AB ve NATO üyeliğidir. Ancak bu görüntüde, AB ve NATO üyeliğinin de önüne geçen, milli kimliğin korunması durumu söz konusudur. Cumhurbaşkanı ve muhalefet de kendi siyasi geleceğini, AB içinde olsa dahi, bu milliyetçiliği koruyarak inşa etmek istiyor diyebiliriz”
“RUSYA DA BU KONUDA MAKEDON MİLLİYETÇİLERİNİN YANINDA”
Makedonya referandumunun her ne kadar AB ve Amerika’dan destek görmüş olsa da Makedonya’yı bir erken seçime götüreceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Tuncer, “Çünkü parlamentoda büyük tartışmalara sebebiyet verecek ve milliyetçileri birleştirecektir. Arnavut sorununun ve Türk toplumumun da bu tartışmalara dâhil olmasıyla birlikte nihai bir çözüme ulaşılamayacağını öngörüyorum. Ki Makedonya’dan geçse dahi böyle bir anlaşma Yunanistan parlamentosundan onay alamayacaktır. Rusya da bu konuda Makedon milliyetçilerinin yanında duruyor. Ben bu anlaşmanın geçerli kılınabileceğini zannetmiyorum. En azından halk ve parlamento tarafından onaylanmayacağını düşünüyorum. Makedonya’yı bir erken seçim bekliyor diyebiliriz” dedi.