Leyla Erbil, Tezer Özlü, İlhan Berk, Oktay Rifat gibi Türk edebiyatının önemli isimlerinden yola çıkarak sergilerini kurgulayan Borusan Contemporary bu kez Edip Cansever’in “Düş Suda” şiirinden ilham aldı. Şairin 1970 tarihli “Kirli Ağustos” kitabında yer alan 10 kıtalık şiirden esinlenen “Düş Suda” algı deneyimlerinin ve geleneksel mekanın ötesine geçerek izleyiciye farklı bir görsel tecrübe yaşatacak. Zira sergi pandemi şartları nedeniyle Borusan Holding Merkez Ofisi Perili Köşk’te konumlanan Borusan Contemporary’nin internet sitesi üzerinden 360 derece sanal tur ile gezilebilecek.
Düş Suda bu noktada, Artırılmış Gerçeklik (AR) ve Sanal Gerçeklik (VR) teknolojilerinin desteğiyle kamusal alana taşınmış olacak. Serginin teknik kısmına ek olarak sunduğu farklılık ise şehrin farklı noktalarından deneyimlenebilecek olması… Avrupa Yakası’nın Boğaz hattında belirlenen rotada Artırılmış Gerçeklik teknolojisiyle desteklenen Düş Suda Sergi Rotası mobil uygulaması aracılığıyla, izleyiciye güncel sanatın önemli eserlerini üç boyutlu izleme şansı tanıyor. Güney Koreli fotoğraf sanatçısı Boomoon’un, Boğaz’da Balık Oyunu No.8 adlı eserinden alınan ilhâmla Perili Köşk’ün dış cephesi için sergiye özel hazırlanan projeksiyon yerleştirmesinin yanı sıra, VR teknolojisi aracılığıyla gerçekleştirilen yeniden üretim, sanatseverlere Boğaziçi’ni sanal olarak deneyimleme imkânı veriyor.
“AÇIK UÇLU” BİR SERGİ
Küratör Necmi Sönmez, sergide yer alan eserlerin hologram, ses yerleştirme, üç boyutlu ses çalışması gibi şimdiki zamana ait farklı tekniklerle gerçekleştirildiğini aktardı. Tüm eserlerin şimdiki zamana ait olduğuna dikkat çeken Sönmez, serginin en önemli özelliğinin açık uçlu olduğunu, sanatçıların dönemin sosyal, politik, ekonomik sorunlarına yanıtlar aradıkların söyledi. Eserlerin tamamının ise sipariş yoluyla üretildiğini ekleyelim.
Sönmez, serginin İstanbul Boğazı’nın farklı noktalarına yerleştirilmiş uygulamalarla izleyiciyle açıldığını aktararak pandeminin getirdiği yeni sanatsal pratikler hakkında da konuştu: “Bir yıl ya da 6 ay önce kamusal alanın dijital tecrübelerle sanata açılması ve izleyicinin farklı tecrübelerinin kazanması çok alışık olmadığımız bir durumdu. Fakat bu garip zamanların getiri olan deneysellik bizi farklı yere getirdi. Farklı perspektiflerde neredeyse tamamı dijital ortama taşınmış görsel tecrübe zinciriyle karşılaşıyoruz. Bunlar üzerine düşünürken şiir çok güzel çıkış noktası oluyor. Edip Cansever modern Türk şiirininen önemli isimlerinden. Çok farklı olarak geliştirdiği imge yapısı var. Biz bu imge yapısından yola çıkarak bu sergiyi oluşturduk.”
Kavramlar diyalog halinde
“Su”, “yansıma” ve “geçirgenlik” gibi kavramları Perili Köşk mimarisiyle üçlü diyalog halinde kurguladığını aktaran Sönmez, Düş Suda şiirinin sergi için hazırladığı çıkış noktası şöyle anlattı: “Bu bölümlerde gerçekleştirilecek çalışmanın karakteri ve Boğaziçi’nin kenarındaki ekolojik ve biyotopların vurgulanması önemliydi. Bunları kurgularken katlar arasında diyalog kurmaya çalıştım.”