Çok güçlü olarak düşünülen pek çok şirketin aslında ne kadar kırılgan olabildiğini ya da ülkelerin bu süreçte ekonomilerinin nedenli zarar görebileceği gözlenmiştir. Pandemi ile birlikte iklim krizinin yol açtığı sorunlar daha da gün yüzüne çıkmıştır. Bill Gates’ in de ifade ettiği gibi,” korona virüsünü yenecek bir aşı var fakat iklim değişikliği sorununu yenmek için bir aşı yok”. Bu bağlamda bankalara önemli sorumluluklar düşmektedir.
Ülke ekonomilerinin büyümesinde lokomotif olan finans sektörü ekonomik kaynakların tahsisinde oynamış olduğu kritik rolü ile ayrıcalıklı bir konumda bulunmaktadır. Bu süreçte bir yandan çevresel riskleri yönetmek durumundayken, diğer yandan da kaynakları doğru alanlara ayırarak, negatif dışsallıkları sınırlandırmaya, pozitif dışsallıkları yaratmaya gayret etmektedir. İklim krizi yeni bir ekonomik anlayışı, dönüşümü tetiklemektedir. Dönüşüm ve değişim şirketlerin imajı için katkıda bulunmasının yanı sıra, finansal bir yaşam mücadelesi için de gerekli hale gelmiştir. İklim krizini stratejilerine dȃhil eden şirketlerin rekabette bir adım daha önde olduğu gözlenmiştir. Ancak Türkiye’de bankalarının sadece sekizi kömürü finanse edeceğini açıklarken, diğer bankalar böyle bir beyanda bulunmamaktadır. Paris Anlaşması'ndan bu yana geçen 5 yıl içinde,dünyanın en büyük 60 bankası fosil yakıtları 3,8 trilyon dolar değerinde finanse etmiştir. Fosil yakıt çıkarma ve altyapı için kaçak finansman, iklim kaosunu körüklemektedir ve milyonlarca insanın yaşamını ve geçim kaynağını tehdit etmektedir. Son yıllarda yaşanan doğal felaketlerin artması, buzulların erimesi, hava olaylarında meydana gelen ani değişimler ve yaşanan olayların yarattığı zararlar bizlere bu konuda acil önlemler alınması gerektiğini vurgulamaktadır.
Şekil 1: Küresel olarak fosil yakıtları finanse eden ilk 12 banka, 2016 - 2020
Kaynak
(Erişim Tarihi: 15.11.2022)