19 Mart 2021 Cuma
Disiplinlerarası Bir Alan: Ekonofizik
Ekonomi; üretim, ticaret, dağıtım ve tüketim, ithalat ve ihracattan oluşan insan etkinliği olarak tanımlanmaktadır. Ancak ekonomi bilimi sadece bundan ibaret değildir.
Sosyal bilim dallarından birisi olan ekonomi bilimi hiçbir zaman diğer bilimlerden ayrı, saf bir bilim olmamıştır. Felsefe, psikoloji, antropoloji, tarih, siyaset gibi sosyal bilimlerinin yanı sıra mühendislik ve fizik gibi sayısal bilimlerle de iç içedir.
Fizik ve ekonomi bilimleri ilk bakışta birbirinden oldukça farklı olarak düşünülse de, iktisat biliminin ortaya çıkışı ve gelişiminde fizik biliminin baskın bir rolü vardır. Örneğin sıklıkla bahsettiğimiz denge kuramı fizikle ilişkilidir. Finans alanında ise yaygın olarak bilinen Wiener sürecinin temeli fizikte çok sayıda moleküler şoklara maruz kalan parçacıkların hareketlerine dayanmaktadır.
Peki fizik ve ekonomi arasındaki bu güçlü ilişki bize nasıl bir fayda sağlar? Bunu bir örnekle açıklayalım. UCLA’ de heyelanlar üzerine çalışan jeolog Didier Sornette heyelanların neden oluştuğunu bilmese de ne zaman olacağını öngörmeye çalışmıştır. Bu sırada finans piyasalarının tıpkı heyelanlar gibi öngörülemeyen kararsız bir yapıya sahip olduğunu düşünmüş ve buna bağlı olarak çalışmalarını gerçekleştirmiştir. Çalışmalarıyla Nasdaq 2000 krizi, 2007 yılında S&P 500 krizi, Hong Kong krizi gibi pek çok krizi toprak faktörünü dahil ederek kurmuş olduğu model sayesinde önceden tahmin edebilmiştir. Bu noktada ekonominin fizikle olan ilişkisi bizlere bilimler arasında farklı bir yolun daha mümkün olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda ekonomi ve fizik bilimlerini bir araya getiren ekonofizik kavramı aslında iktisadi problemlere fizik yöntemlerini kullanarak çözümler üretmeye çalışan bir alan olarak tanımlanabilir. Özellikle finansal piyasalarda getirilerin dağılımı, finansal serilerin korelasyonu, finansal bir piyasadaki fiyat dinamikleri ve türbülans gibi fiziksel süreçler ya da ekolojik sistemler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar, firma büyüklükleri ve büyüme oranlarının dağılımı, şehir büyüklüklerinin dağılımı gibi konular ekonofizik alanına girmektedir. Bu alan henüz yeterince bilinmese de önümüzdeki yıllarda daha çok araştırmalara ve daha büyük gelişmelere şahit olacağımız kesin.
Araştırma Görevlisi Burçin Çakır