İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi - iisbf@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi - iisbf@gelisim.edu.tr

Ekonomi ve Finans








 Enflasyon Raporu


8 Şubat 2024 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Raporu'na göre, 2023 yılının sonunda tüketici enflasyonunun %64,8 olarak gerçekleştiği bildirilmektedir. Bu, önceki Enflasyon Raporu'nda tahmin edilen aralığın orta noktasıyla uyumlu bir seviyededir. Ocak ayında enflasyonun öngörülerle uyumlu bir seyir izlemesiyle, genel görünüm korunmuştur.


Rapora göre, enflasyondaki ana eğilim eylül ayından itibaren başlayan bir yavaşlama süreci yaşamış, ancak ocak ayında geçici bir artış göstermiştir. Yıl ortasında yaşanan makroekonomik şokların etkisi azalmış, döviz kuru ise nispeten istikrarlı bir seyir izlemiştir. Emtia fiyatları, enerji grubundaki düşüşle birlikte gerilemiş ve küresel arz koşulları dördüncü çeyrekte genel olarak stabil kalmıştır.


Parasal sıkılaştırma politikalarının etkisiyle finansal koşullar ve iç talep üzerinde olumlu bir etki görülmüştür. Enflasyon beklentileri gerilemiş, fiyatlama davranışlarında da sınırlı bir iyileşme gözlenmiştir.


Ancak raporda belirtilen öngörülere göre, enflasyonun önümüzdeki dönemde düşüş eğiliminde olacağı tahmin edilmektedir. 2024 yılı sonunda enflasyonun %36'ya gerileyeceği, 2025 yılı sonunda ise %14 seviyesine ineceği öngörülmektedir.


İktisadi faaliyetlere bakıldığında, 2023 yılının üçüncü çeyreğinde sınırlı bir büyüme kaydedilmiş, ancak parasal sıkılaştırmanın etkileriyle iç talepteki dengelenme başlamıştır. Ancak, bu dengelenmenin tam olarak öngörülen seviyeye ulaşması bir çeyrek kadar daha zaman alabilir.


Küresel risk iştahındaki artış ve parasal sıkılaştırma politikalarının Türkiye'nin finansal göstergelerini desteklediği belirtilmiştir. Gelişmekte olan ülkelerde risk primi göstergeleri gerilemiş ve Türkiye'nin CDS priminde de düşüş gözlenmiştir.


Merkez Bankası, para politikasında sıkı duruşunu sürdürmeye kararlıdır ve bu duruşun iç talepteki dengelenmeyi ve cari dengedeki iyileşmeyi destekleyeceğini değerlendirmektedir. Para politikasındaki sıkı duruşun aylık enflasyonu yavaşlatması ve enflasyon beklentilerinde iyileşme sağlaması beklenmektedir.


Son olarak, Türk lirasına olan talepteki artışın parasal aktarımı desteklediği, mevduat faizlerindeki artışın ve Türk lirası mevduatının payındaki yükselişin bu süreci desteklediği belirtilmektedir.