İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi - iisbf@gelisim.edu.tr

Ekonomi ve Finans (İngilizce)








 THOMAS MALTHUS HAKLI MIYDI?




Son yıllarda ilginç bir tartışma konusu gündemde… Akıllardaki soru “Malthus haklı mıydı?” 17.yüzyılda yaşamış ve karamsar iktisatçı olarak adlandırılan hatta düşünceleri konusunda abartılı olduğu söylenen Malthus, aslında sadece çağında anlaşılamayan, ileri görüşlü bir iktisatçı olabilir miydi?

Thomas Malthus, 1798 yılında “An Essay on the Principle of Population (Nüfus İlkesi Üzerine Bir Deneme)” adlı eserinde “İnsanlık, gıda üretimi yalnızca aritmetik olarak artarken nüfusun geometrik olarak büyüme eğilimine mahkûmdur”  ifadesine yer vermiştir. Malthus krizi veya Malthus hayaleti olarak da bilinen bu görüş, bir noktadan sonra gıda arzının nüfus artışına uyum sağlayamayacağını, bu durumun hastalık, kıtlık, savaş ile sonuçlanacağını ve tek çözümün nüfus artışını kontrol etmek ile mümkün olduğunu ileri sürdü.  Malthus’un bu görüşü pek çok açıdan eleştirilere hedef oldu. Örneğin nüfusun geometrik, gıda arzının ise aritmetik bir şekilde arttığına yönelik bir kanıt sunmamış olması, teknoloji faktörünü öngörememesi gibi konulara vurgu yapıldı. Ancak en etkili eleştirinin İngiliz tarihçi ve ekonomist Cannan’ dan geldiğini söyleyebiliriz. Cannan’a göre, “ bir bebek dünyaya sadece ağız ve bir mide ile değil, aynı zamanda bir çift el ile geliyor. Bu nüfus artışının sadece tarımsal değil, insan gücünde artış ile orta endüstriyel üretimi de arttırabilecek ve böylece servet artacaktır. 1981'de The Ultimate Resource'u yazan ekonomist Julian Simon ise, Cannan’a benzer şekilde “İnsanlar sadece doyurulması gereken daha fazla boğaz değil, aynı zamanda insanın sorunlarına yaratıcı çözümler bulmaya yardımcı olan, böylece uzun vadede bizi daha iyi durumda bırakan üretken ve yaratıcı zihinlerdir” ifadesi ile Malthus’u eleştirmiştir. Tüm bu eleştiriler ile Malthus’un teorisi, ekonomi tarihinin tozlu rafları arasında yerini almıştı. Ancak unutulmuş ve 17. Yüzyılda kalan bu teori günümüz gelişmeleri ile tekrar sorgulanmaya başlandı. Bu sorgunun en temel nedeni ise şüphesiz iklim değişikliği oldu.

Zararlı gazların atmosfere karışması ile küresel sıcaklıkların arttığı, iklimin değiştiği yeni bir dünya düzeninde tarımsal faaliyetleri sürdürmek gün geçtikçe zorlaşıyor. Nüfus artışının akıl almaz artışı ile karbon salınımının artması dünyanın yeterli kapasitesinin oldukça üstünde. Afrika gibi iklimin olumsuz etkilerine en çok maruz kalan ülkelerde yaşayan bireyler suyun ve toprağın verimliliğinin olduğu alanlara göçmesi, gıda fiyatlarının artması ve gıdaya ulaşımın gün geçtikçe zorlaşması Malthus’ un teorisini yeniden gündeme taşıdı.

Peki, Thomas Malthus haklı mıydı? Bu konu uzun süre sonuçsuz kalacak gibi görünüyor.