İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi - iisbf@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Önerileriniz için   İGÜMER
 İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi - iisbf@gelisim.edu.tr

Ekonomi ve Finans








 Dünya Ekonomisi Satranç Tahtasında: Jeoekonomi




Dünya ekonomisinde masada artık sadece mal ve hizmetler yok. Bazı ürünler pizza dilimi gibi kolayca paylaşılırken, bazıları ise satrançtaki vezir gibi hem saldırıda hem de savunmada stratejik bir güç taşıyor. Bu gücü elinde tutan, oyunun gidişatını kendi lehine çevirebiliyor. İşte bu yüzden son yıllarda ‘jeoekonomi’ kavramı daha sık karşımıza çıkıyor: ticaret artık sadece refah yaratmanın değil, aynı zamanda jeopolitik üstünlük kurmanın da bir aracı oluyor.

ABD ile Çin arasındaki çip savaşı bunun en çarpıcı örneklerinden biri. ABD, “yüksek teknoloji benim kırmızı çizgim” diyerek Çin’in çip erişimini sınırlıyor. Küresel üretimdeki payı %60’a yaklaşan Tayvan’daki TSMC, adeta 21. yüzyılın petrol kuyuları gibi görülüyor. Burada sadece üretim avantajı değil, devletlerin doğrudan müdahaleleri de belirleyici oluyor. Ticaret hala refah yaratıyor, evet; ama aynı zamanda uluslararası ilişkilerde yeni bir koz da sağlıyor.

Enerji piyasaları da jeoekonominin en dinamik alanlarından biri. Rusya’nın Avrupa’ya “musluğu kapatırım” mesajı vermesi, doğalgazı bir baskı aracına dönüştürdü. Fiyatların üretici lehine yükselmesi kısa vadede ihracatçı ülkeler için kazanç sağlarken, aynı gelişme tüketici ülkeler açısından büyük bir sorun yaratıyor. Avrupa’nın hızla alternatif enerji kaynaklarına yönelmesi, ticaretin artık yalnızca maliyet avantajı değil, aynı zamanda güvenlik kaygılarıyla da şekillendiğini gösteriyor.

Benzer bir dönüşüm dijital alanda da yaşanıyor. Avrupa Birliği’nin teknoloji devlerine yönelik düzenlemeleri ve dijital hizmet vergileri, veri akışlarını ve dijital hizmetleri ticaretin stratejik unsurları haline getirdi. Artık mesele sadece rekabet ya da verimlilik değil; bilgi akışının kontrolü ve güvenliği de bu oyunun ayrılmaz bir parçası. Adeta bir satranç turnuvası izler gibi her hamlede farklı bir taş öne çıkıyor: bir gün enerji, ertesi gün veri, bir başka gün çipler…

Bütün bu gelişmeler, uluslararası ticaretin özünü ortadan kaldırmıyor; ülkeler hala karşılıklı fayda sağlıyor, pek çok alanda Ricardo’nun dediği gibi refah yaratılıyor. Ama üzerine eklenen jeopolitik katman ticareti daha karmaşık, daha heyecanlı ve aynı zamanda daha riskli bir oyuna çeviriyor. Çipler, enerji, nadir mineraller ve veri akışları artık yalnızca ekonomik değer taşımıyor; aynı zamanda siyasi koz haline geliyor. Belki de bugün sorulması gereken soru şu: Bir çip gerçekten bir varil petrolden daha değerli hale geldiyse, ticareti sadece maliyet hesabıyla mı açıklamalıyız, yoksa stratejiyi de hesaba katmalı mıyız?