09 Eylül 2022 Cuma
Milli Gelir Hesaplama Makinesi: MONIAC
Ekonomi bölümü öğrencilerinin fakültede bölümleriyle ilgili ilk karşılaştığı kavramlardan biri olarak milli gelir karşılarına çıkmaktadır. Milli gelir hesaplama yöntemleri birçok ekonomiye giriş dersi sınavında sorulması en muhtemel temel soruların içinde yer almaktadır. Bir zamanlar milli gelir hesaplayan hidrolik bir makine olduğu ise pek bilinmemektedir. Dahası, büyük bir dolap boyutlarındaki bu makinenin varlığı garip görünümüyle günümüzde insanları şaşkınlığa uğratmaktadır.
Phillips eğrisine ismini veren ünlü iktisatçı A.W. Phillips’in 1949’da icat ettiği bu hidro-mekanik makine ile bir ekonomideki nakit akışı, makinenin içerdiği renkli sıvı ve çeşitli bölümlerle izah edilmekteydi. MONIAC açılımı olan “Monetary National Income Analog Computer” (Parasal Milli Gelir Analog Bilgisayarı), ismi öncül bir dijital bilgisayar olan ENIAC’dan esinlenerek koyulmuştur.
Yaklaşık 2 metre yüksekliğinde ve 1,2 metre genişlik ve 1 metre derinliğe sahip bu makine ahşap bir çerçeveye sabitlenmiş ve içeriğinde bir dizi şeffaf plastik tank ve borudan oluşmaktaydı. MONIAC’ın çalışma prensibini temel olarak Keynesyen gelir-harcama modeli oluşturmaktaydı.
Her tank ulusal ekonominin bir organını temsil etmekte ve ekonomideki para akışı renkli su ile bu tanklar aracılığıyla görünmekteydi. En üstte bulunan hazineyi ifade eden büyük tank parayı temsilen sahip olduğu sıvıyı, ülkenin kaynaklarını aktarabileceği çeşitli yolları temsilen diğer tanklara aktarmaktaydı. Örneğin sağlık ve eğitim için farklı tanklar bulunuyordu. Sağlık harcamalarını artırmak için, sıvının hazineden sağlık harcamalarını temsil eden tanka boşaltmak için bir musluk açılabilir böylece modelin aşağısına doğru akarak diğer tankları doldurur ve ekonomideki diğer etkileşimleri temsil eder. Vergilendirmeyi temsilen bazı tanklardan su hazineye geri pompalanabilir. Vergi oranlarındaki değişikliklerle, pompalama hızları artırılabilir veya düşürülebilir. Tasarruf fonksiyonu ise harcama akışından sıvının bir kısmının çekilmesi ile ve bu akışa yatırım geliri olarak ilave sıvının enjekte edilmesiyle gerçekleşmekteydi. Yatırım akışı herhangi bir süre boyunca tasarruf akışını aştığında, ödemeler bilançosu fazlası kuru çalışmaktaydı. İthalat ve ihracat ise modelden sıvı tahliyesi ve modele sıvı ilavesi ile gerçekleşmekteydi. Tüm bunlar sonucunda Keynesyen model makinede dinamik bir biçimde kullanılabiliyordu.
MONIAC gibi bir makinenin varlığı bir taraftan ekonomi bilimine dair önemli bir kavramın daha iyi anlaşılabilmesi, gözler önüne serilebilmesi için işlevsel bir rol oynamaktadır. Diğer taraftan böyle bir makinenin üretilmiş olması ise, bir bilim olarak görülmeye başlandığı tarihten bu yana İktisat biliminin, doğa bilimlerine öykünmesinin; uyguladığı yöntemlerin pozitif bilimlerdeki yöntemlere benzer olduğunu ispat etme çabasının bir sonucu olarak düşünülebilir.
Bu az miktarda üretilmiş olan enteresan makinenin bir örneği ise icadından çok kısa bir süre sonra Prof. Dr. Besim Üstünel’in çabalarıyla 1951 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne getirilmiştir.