İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi - iisbf@gelisim.edu.tr

Halkla İlişkiler ve Tanıtım








 Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Başkanı’mız Prof. Dr. Şükran Güzin Ilıcak Aydınalp, Sürekli Eğitim Söyleşileri’nde Konuşmacı Olarak Yer Aldı


İstanbul Gelişim Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı ve Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı olan Prof. Dr. Şükran Güzin Ilıcak Aydınalp, “Pandemi Sonrası Halkla İlişkiler ve Yapay Zeka” başlıklı konuşması ile bir söyleşi gerçekleştirdi.


İstanbul Gelişim Üniversitesi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Sürekli Eğitim Söyleşileri’nde konuşmacı olan bölüm başkanımız Prof. Dr. Şükran Güzin Ilıcak Aydınalp, Covid-19 Pandemisi sonrası halkla ilişkilerin durumu ve halkla ilişkilerde yapay zeka kullanımını aktardığı bir söyleşide bulundu. Söyleşi; Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Emel Tozlu Öztay’ın moderatörlüğünde 23 Aralık 2020 Çarşamba günü saat 14:00-15:00 arasında gerçekleştirildi.

Aydınalp, söyleşiye ilk vakanın 31 Aralık 2019 tarihinde saptandığı ve Çin’in Wuhan kentinde görülen ve ilerleyen süreçte tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 Pandemisi hakkında bilgilendirmelerde bulunarak başladı. Küresel ve yerel bağlamlarda iletişim altyapısını ve bu hususla ilgili tüm disiplinleri etkileyen pandemi sürecinden “halkla ilişkiler ve tanıtım alanı”nın nasıl etkilendiğine ve söz konusu süreçte neler yapılabileceğine yönelik saptamalarda bulunmak üzere söyleşinin temel konusunu anlattı.

Covid-19 Pandemisi’nin tüm dünya için bir kriz hali olduğunu belirten Aydınalp; Ülkelerin başkanları, bakanları gibi devlet mensupları pandemi sürecinde kriz sözcüleri olmuşlardır” ifadelerinde bulundu.

Aydınalp, pandemi sürecinin bireylerin tutum ve davranışlarında değişimlere neden olduğunu vurgulayarak “Covid-19, sosyal ilişkilerin ve iletişimin boyutunu değiştirmiştir: İnsanlar fiziksel olarak bir araya gelememiş, yüz yüze iletişimde bulunamamış, yüz ifadeleri maske nedeniyle anlaşılamamış, telefonla iletişim artmış, Google Meet, Zoom gibi programlar yaygınlaşmış, kişisel, sosyal, genel alan gibi mesafeler değişmiş, geleneksel medya sosyal medyaya kaymıştır.” şeklinde söz konusu değişimleri örneklendirdi.

Pandemi sonrası pek çok alanda olduğu gibi halkla ilişikler alanında da çeşitli değişimlerin söz konusu olduğu söyleyen Aydınalp; “Gerçekleştirmiş olduğumuz gibi Webinar etkinlikleri devam edecek ve dijital platformlarda etkinlikler, sosyal sorumluluk projeleri, lobicilik faaliyetleri, reklamcılık, uzaktan eğitim gibi faaliyetler gerçekleştirilecektir. Sosyal medya analizleri ön plana çıkacaktır. Sosyal medyadan haber içeriklerini dağıtımı artacaktır. Sağlık iletişiminin önemi artacaktır. Kriz yönetme becerisi gelişecektir. Çalışma şartları ve prensipleri farklılaşarak yeni çalışma modelleri, evden çalışma, işe dönüş için oryantasyon gerekliliği gibi durumlar söz konusu olacaktır.” ifadelerinde bulunarak halkla ilişkilerde yaşanan ve yaşanmasını öngördüğü değişmeleri özetledi.

Söyleşinin ilerleyen dakikalarında halkla ilişkiler ve yapay zeka konusunu açıklayan Aydınalp; “Bilgisayar sistemiyle oluşturulan ve herhangi bir canlı organizmadan faydalanılmaksızın tamamen yapay araçlar ile insanı taklit ederek geliştirilen; insan gibi davranışlar ve hareketler sergileyebilen makinelerin geliştirilmesi teknolojisidir” şeklinde belirterek yapay zekanın tanımını aktardı ve çamaşır ve bulaşık makinelerinden dizüstü bilgisayarlara, insansız hava araçlarından navigasyonlara, ilaç dizaynının hızlanmasından kişisel asistanlığa kadar farklı pek çok alanda kullanılan yapay zekanın halkla ilişkiler ve tanıtım alanlarında da kullanıldığını sözlerine ekledi.

Aydınalp; yapay zeka teknolojisinde yaşanan ilginç gelişmelerden örnekler verdi: “Facebook uygulaması, kendi programlarının birbiriyle konuşup öğrenmelerini sağlamak amacıyla ortam kurmuştu ve başlangıçta bilgisayarlar birbirlerine bilgi ve veri sağlayarak konuşacaklardı; ancak bir müddet sonra bilgisayarlar kendi aralarında bir dil geliştirmeye başladılar. Amazon markası ise insanların işe alım sürecine yardımcı olması için bir Yapay Zeka üretmeye çalıştı; ancak şirket bu yapay zekanın kadınlara karşı cinsiyet ayrımcılığı yaptığını fark edince projeyi sonlandırdı. Microsoft şirketinin ürettiği “Tay” isimli yapay zekalı karakter, tweet atacak ve insanlara cevap verecek şekilde programlanmıştı; ancak zaman içinde Hitler hayranı ve soykırım meraklısı haline dönüştü, küfür etmeye başladı ve kapatılmak zorunda kaldı. Deepmind adı verilen bir deneyde insan beyni model alınarak tasarlanan bir bilgisayar sistemi, elma toplama oyununda elmalar azalınca diğer bilgisayarı kapatarak daha fazla elma toplamaya çalıştı.” diyerek, yapay zekanın dost mu düşman mı olduğu konusunu da irdeledi.

Yapay zekanın olumlu ve olumsuz yönlerini sıralayan Aydınalp, “Stratejik iletişim yönetimi olan halkla ilişkiler, iletişimin farklı boyutlarını sistematik bir biçimde yönetmeyi içerir. Bu alanlarda halkla ilişkiler uzmanları zaman zaman yapay zeka algoritmalarından faydalanmaktadır” dedi. Halkla ilişkiler kampanyaları oluşturmada kullanılacak verilerin yapay zeka ile çok çabuk bir biçimde derlenip toplandığını, kullanılacak hale dönüştürüldüğünü belirtti. Ayrıca yapay zekanın hazırlanan kampanyaların tanıtım e-postaları ve sosyal medya gönderilerini göndermek için doğru zamanları ve doğru yerleri de belirlediğini de sözlerine ekledi. Aydınalp, yapay zekanın bir kampanyanın en etkili olacağı konunun, zamanın ve sosyal kanalların analizinin yüksek doğru oranlı tahminlerle yapılmasını sağladığını da ifade etti.

Halkla ilişkilerde yardımcı yapay zeka programları olan PingGO, ArticleForge, WordAi, AirPR, MuckRack, Blogdash, NetBase, Talkwalker, TrendKite, Ahrefs, Semrush, Advanced Web Ranking, Buzzsumo, Ubersuggest, Keyhole, Atomic Reach, Lumen 5, Anitomo, Tampon ve Sprout Social gibi programları da söyleşide anlatan Aydınalp; bu tür uygulamaların halkla ilişkiler sektörüne çok büyük kolaylıklar getirdiğini ve zaman, iş, verim, denetim, raporlama konularında yardımcı olduğunu söyledi.

Aydınalp, yapay zekanın halkla ilişkiler mesleğine faydalarını; iş yükünü hafifletmesi, daha fazla boş zaman kazandırması, farklı projelere yoğunlaşmayı sağlaması, kısa zamanda problem çözebilmesi, medya denetimi yapabilmesi, içerik oluşturmayı kolaylaştırması ve uzmanların yaratıcı işlere yönelmesi şeklinde sıraladı ve Öztay’ın Aydınalp’e teşekkürlerini sunmasının ardından söyleşi sonlandı.