Kurbağaların dil mekanizmalarından ilham alınarak tasarlanan bu yenilikçi sistem, doğadaki biyomekanik prensipleri mühendislikle birleştirerek uzay çöplerinin yakalanması, taşınması ve güvenli biçimde istiflenmesi süreçlerini tek bir entegre yapıda gerçekleştiriyor.
Mekanizmanın merkezinde, kurbağa diline benzeyen yapışkan ve esnek bir uzuv yer alıyor. Bu esnek dil, uzay boşluğunda serbest halde dolaşan metal parçalar, mikro uydular veya yakıt kalıntıları gibi atıkları yüksek hassasiyetle yakalayabiliyor. Dili çevreleyen iki adet kavisli kol, hem yakalama sırasında yön kontrolünü sağlıyor hem de küçük parçacıkların çevreye dağılmasını engelliyor.
Sistemde ayrıca sabitleyici parça, kaldıraç mekanizması, bağlantı tüpü ve toplama kutusu bulunuyor. Bu bileşenler sayesinde yakalanan atıklar, kontrollü biçimde toplama kutusuna aktarılıyor ve istifleniyor. Bu özellikleriyle mekanizma, hem yakalama hem depolama fonksiyonlarını entegre eden doğa temelli bir teknoloji olarak öne çıkıyor.
YAZICI, sistemin geliştirilme sürecine ilişkin olarak şunları aktardı:
“Kurbağaların avlanma sırasında kullandığı hızlı, esnek ve hedefe odaklı dil hareketlerinden esinlendik. Bu biyomekanik prensipleri uzay mühendisliğiyle birleştirerek, uzay çöplerinin temizliği için sürdürülebilir ve etkili bir model oluşturduk.”
Bu patentli buluş, yalnızca uzay çöplerinin azaltılmasında değil, aynı zamanda yörünge güvenliğinin korunması ve uzay sürdürülebilirliği stratejilerinin güçlendirilmesi açısından da önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, mekanizmanın ilerleyen süreçte ESA, NASA ve özel uzay teknolojisi girişimleri tarafından aktif görevlerde kullanılabilecek nitelikte olduğunu belirtiyor.