İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi - iisbf@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Önerileriniz için   İGÜMER
 İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi - iisbf@gelisim.edu.tr

Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik








 IGU Akademisyenlerinden Post-COVID Makroekonomik Paradigma Üzerine Önemli Bir Çalışma


İstanbul Gelişim Üniversitesi İİSBF Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gülgün Çiğdem, Ekonomi ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Funda Kara ve Ekonomi ve Finans Bölümü Doktora Öğrencisi, Araştırmacı Şule Ekuklu, COVID-19 pandemisinin makroekonomik düşünce ve devletin ekonomik roldeki dönüşümüne etkilerini ele alan ortak çalışmalarını 7. International Palestra Scientific Research Congress (Skopje, Noth Macedonia)’te başarıyla sundular.


“New Macroeconomic Paradigms: the Role of the State in the Post-Covid Era” başlıklı sunum, pandeminin küresel ekonomik düzen üzerinde yarattığı paradigmatik kırılmayı kapsamlı bir tarihsel ve kuramsal çerçevede analiz ediyor.
 
Pandemi, ekonomik düşünceyi yeniden şekillendirdi
 
Çalışmada, COVID-19’un yalnızca arz-talep dengelerini bozmakla kalmayıp, neoliberal dönemin temel varsayımı olan “piyasanın kendiliğinden dengeye gelmesi” inancını da sarstığı vurgulanıyor. Pandemi süreci, devletin yeniden merkezi bir ekonomik aktör olarak öne çıktığı yeni bir dönemin kapılarını araladı.
 
Devletin ekonomik roldeki dönüşümü üç paradigmada incelendi
 
Araştırmada devletin ekonomideki rolü;
Klasik yaklaşımın sınırlı devlet anlayışı,
Keynesyen dönemin etkin talep yönetimi ve refah devleti modeli,
Neoliberal dalganın minimal devlet vurgusu
çerçevesinde karşılaştırmalı olarak ele alındı.
 
COVID-19’un bu döngüyü kırdığı ve “aktif devlet” modelinin yeniden yükselişe geçtiği çalışma boyunca ortaya konuluyor.
 
Yeni makroekonomik paradigma: dayanıklılık, sürdürülebilirlik ve sosyal kapsayıcılık
 
Akademisyenlerin analizine göre Post-COVID dönemi, devletin yalnızca kriz anlarında müdahale eden bir aktör olmaktan çıkarak,
ekonomik dayanıklılığı artıran,
sürdürülebilir büyümeyi önceleyen,
sosyal kapsayıcılığı temel alan
daha yönlendirici bir role evrildiğini gösteriyor.
 
Ancak yeni riskler de gündemde…
 
Çalışma, artan devlet müdahalesinin beraberinde getirdiği;
mâli sürdürülebilirlik,
verimlilik kayıpları,
demokratik denge ve hesap verebilirlik
gibi yeni risk alanlarına da dikkat çekiyor.
 
Ana soru: Paradigmanın dönüşümü kalıcı mı?
 
Sunumun temel tartışma konusu şu kritik soruya dayanıyor:
 
“Devletin geri dönüşü, makroekonomik düşüncede kalıcı bir paradigmatik değişimin işareti mi, yoksa kriz dönemine özgü geçici bir sapma mı?”
 
Çalışma, bu soruyu tarihsel örnekler ve teorik tartışmalar ışığında inceleyerek literatüre özgün bir katkı sunuyor.

1