Whatsapp uygulaması mevcut kullanıcılarına 8 Şubat tarihi itibariyle yürürlüğe girecek yeni veri paylaşımı politikasını onaya sunduktan sonra birçok tartışmayı beraberinde getirdi. Paylaşılacak verilerin neler olduğundan, paylaşımı halinde yaşanabilecek sorunlar hakkında bilgi veren Bilişim güvenliği uzmanı Öğr. Gör. Tuğçe Yüksel, “Elektronik cihazların kontrolü, online ticaret ve bankacılık işlemlerinde güvenlik şifrelerinin yüz ve ses bilgileriyle gerçekleştirilmesi bu güvenlik açığını oluşturuyor” dedi.

Anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın geçtiğimiz hafta başında Avrupa Birliği dışındaki kullanıcılar için yeni bir gizlilik politikası uygulamaya koyduğunu ve 8 Şubat’tan itibaren verilerini Facebook ve sahip olduğu şirketlerle paylaşacağını duyurması birçok tartışmayı beraberinde getirdi. İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Bilişim Güvenliği Uzmanı ve Bilişim Güvenliği Programı Başkanı Öğr. Gör. Tuğçe Yüksel, paylaşılacak verilerin neler olduğundan, paylaşımı halinde yaşanabilecek sorunlar hakkında bilgi verdi. Yeni veri paylaşım politikası ile kullanıcılara onaylatılan gizlilik ilkesi koşullarıyla, özellikle görüntü ve ses kayıtları açısından büyük güvenlik sorunu oluşturduğuna vurgu yapan Yüksel, “Elektronik cihazların kontrolü, online ticaret ve bankacılık işlemlerinde güvenlik şifrelerinin yüz ve ses bilgileriyle gerçekleştirilmesi bu güvenlik açığını oluşturuyor” diye konuştu.

“BÜYÜK GÜVENLİK SORUNU”

Onaylanan sözleşme ile tüm bu bilgilerin Facebook grup şirketi arasında paylaşıma açık olacağını söyleyen Yüksel, “Uygulama onay sunulan sözleşmeden önce belirtilen verileri alıp saklayabiliyordu. Ancak üzerinde işlem gerçekleştirememekteydi. Sözleşmenin onaylanması ile saklanan veriler üzerinde analiz işlemleri gerçekleştirilebilecek. Bu durum özellikle görüntü ve ses kayıtları açısından büyük güvenlik sorunu oluşturuyor. Elektronik cihazların kontrolü, online ticaret ve bankacılık işlemlerinde güvenlik şifrelerinin yüz ve ses bilgileriyle gerçekleştirilmesi bu güvenlik açığını oluşturuyor” dedi.

“KAYIT VERİSİ NE KADAR FAZLA İSE DOĞRULUK ORANI O ÖLÇÜDE ARTIYOR”