SosyoCom'un Ekim Sayısı Yayında!
Fakültemizin aylık etkinlik ve haber bülteni SosyoCom'un Ekim sayısı çevrimiçi olarak yayınlandı.
Öğr. Gör. Elçin Yakupoğlu, anma töreninde yaptığı konuşmasına, Melike Kuvvet’in ailesinin ilettiği mesajı okuyarak başladı.
“Bu anlamlı günde yanınızda olmayı çok isterdik. 11 Mart Pazar günü, uçak kazasında kaybettiğimiz ailemizin göz bebeği, can paremiz Melike’mizin vefatından sonra acımızı yürekten paylaşan, her an yanımızda olan, bizden desteklerini esirgemeyen, siz saygıdeğer İstanbul Gelişim Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencilerinin her birine tek tek sonsuz teşekkür ederiz. Gösterdiğiniz vefa herkese örnek oldu. Bundan böyle sizler bizim evlatlarımızsınız. Hepimiz el birliği ile Melike’mizin anılarını yaşatmak için elimizden geleni yapacağız. Bütün dualarımız sizinle. Hepinizi ayrı ayrı kucaklıyor ve öpüyoruz.” Annesi Emine Umman Kuvvet, Ablası İlknur Kuvvet Çelik
Melike Kuvvet’in evlat özlemi olduğuna değinen Yakupoğlu,
“Evlat özlemin vardı. Şimdi buradasın Melikem. Hissediyorum. Bak etrafına, bir değil kaç tane evladın var gör. Hepsi tek yürek olmuş. İşte tam karşında. Hepsi senin emanetin bizlere artık. Adını, fikirlerini, ideallerini anacağım” diyerek sözlerini noktaladı.
Melike Kuvvet mert bir insandı
İstanbul Gelişim Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Eski Müdürü, Öğr. Gör. Yrd. Doç. Dr. Erdal Şen yaptığı konuşmada, Melike Kuvvet’in kendisini nasıl andığından bahsetti.
“Müdürlerin en iyisi. En yakışıklısı ve en sabırlısıyım. Çünkü Melike Hoca beni böyle anıyordu. Bunu paylaşma nedenim benim ne kadar iyi bir insan olduğum değil. Kendiniz nasılsanız, karşı tarafı öyle görürsünüz. Bu özellikler, Melike Hoca’nın bana söylerken kendi özellikleri aslında. O kadar güzel, güzel yüzlü. Mert sıfatı, insanlar içindir, erkekler için değil. Melike Hoca mert bir insandı. Mücadeleci bir insandı.”
“Komutanım, Binbaşım, rütben melek kanatları”
Öğr. Gör. Elif Taşdemir ise, yaptığı konuşmada salondaki duygulandırdı.
“İki gözüm. Seneler geçecek ve biçeceğiz ektiğimizi. Yolum, yolundan geçen çocuklar. Ne canlar. Senin merhametli ellerini, ekinlerini iyiliklerle yeşertecek. Bizim ve en çok senin, en güzel sevdamız, Allah’ım biliyor dediğin, zaten başka kime emanet edeceğiz çilemizi. Ne diyordu Güven Abi hem, “Komutanım baş üstüne. Su gibi aziz vatan.” Bilmesek ve inanmasak, tekdir hakikat, biz de korkardık şarkı söyleyen kadınlardan. Komutanım, Binbaşım, rütben melek kanatları, selam duruyor sana, insana değmeyi öğütlediğin evlatların.”