5G, Blockchain, bulut depolama gibi gelişmelerle birlikte teknolojinin insan yaşamındaki rolü son yıllarda hız kesmeden devam ediyor. Her ne kadar bu gelişmeler birçok yönden insan yaşamını kolaylaştırsa da madalyonun diğer yüzünde artan enerji kullanımı ve karbon salınımı var. Dünyanın en büyük 5G ağına ve en büyük ikinci veri merkezine sahip olan Çin’in durumu bu olguyu doğrular nitelikte.
Greenpace’in Mayıs raporuna göre 2020 yılında Çin’in dijital altyapısına güç sağlayan elektriğin %61’i kömür kaynaklı. Bu altyapıdan kaynaklanan elektrik tüketiminin ise 2035 yılına kadar %289 artacağı tahmin ediliyor. Aynı dönem için 5G baz istasyonlarında tahmin edilen elektrik kullanımı artışı ise %500. Çin’in iki büyük veri merkezi olan Chindata ve AtHub bu duruma çözüm olarak 2030 yılına kadar %100 temiz enerji kullanımına ulaşılacağını taahhüt etti. Veri merkezlerindeki bilgisayar ağlarının soğutulması için okyanustaki düşük sıcaklıktan faydalanmak ise bir diğer çözüm yolu olarak görülüyor. Hainan adası yönetimi, dünyanın ilk denizaltı ticari veri merkezi üzerinde çalışmaya başlamış durumda. Ancak denizaltında veri merkezi kurmanın başlangıç maliyetlerinin çok yüksek olması bu çözümün yaygınlaşmasını önleyebilir.
Öte yandan karbon salınımındaki hızlı artış yalnızca Çin’i değil ozon tabakası üzerindeki etkisiyle tüm dünyaya zarar veriyor. Dolayısıyla ekonomideki yükselen güç olan Çin’in politikalarını takip eden ülkeler arttıkça, bu etki de katlanarak artmaya devam edecektir. Özetle ekonomi politikaları sürdürülebilirlik temelli olmadığı sürece yüksek büyümeye, düşük kalkınmanın eşlik etmesi kaçınılmaz gibi görünüyor.
Kaynak:
https://https://www.reuters.com/business/energy/china-looks-ocean-cheaper-way-cooling-power-hungry-data-centres-2021-05-25/
https://https://www.greenpeace.org/static/planet4-eastasia-stateless/2021/05/a5886d59-china-5g-and-data-center-carbon-emissions-outlook-2035-english.pdf
Araştırma Görevlisi Mahsum ÖKMEN