İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi - iisbf@gelisim.edu.tr

Halkla İlişkiler ve Tanıtım








 Etin Yapay Hali


Güneşli bir bahar günü, suni çimlerin üzerine uzanarak piknik yaptığınızı düşünün veya Sevgililer Günü’nde sevgilinizden hediye olarak yapay bir çiçek aldığınızı...


Son yüzyılda dünya tarihinin görmediği bir hızla artan dünya nüfusu ve bu duruma paralel gelişen daha fazla protein kaynağı ihtiyacı; buna ek olarak da gün geçtikçe sayısı artan çevre bilinci yüksek tüketiciler, alternatif protein kaynaklarına olan yönelimi artırmıştır. Alternatif protein kaynaklarından son yıllarda adı sıkça gündeme gelenlerden biri de yapay ettir. Hayvan hücresi kullanılarak laboratuvarda yetiştirilmesi nedeniyle “hücresel tarım” ve “kültürlü et” kullanımlarını da yer yer görmek mümkündür.

Yapay et üretiminde yüksek teknolojili laboratuvarlar kullanılmaktadır. Hayvanlardan alınan kök hücre veya dokuların laboratuvar ortamında biyoreaktörlerde hayvansal veya bitkisel çözeltilerle beslenerek çoğaltılmasına dayanan bir sistemle yapay et üretimi yapılmaktadır. Bu süreç geleneksel et üretimine kıyasla daha uzun sürmekte ve daha düşük verim sağlanmaktadır. Gerekli laboratuvar ortamı, alan uzmanı kişilere duyulan ihtiyaç, düşük verimlilik faktörleri bir araya geldiğinde ve geleneksel et ile kıyaslandığında oldukça pahalı bir ürün ortaya çıkmaktadır. 

Yapay et üretimi yakın tarihe ait yeni bir fikirmiş gibi gözükse de bu fikir ilk kez yazar ve politikacı Frederick Edwin Smith tarafından ortaya atılmıştır. 1912 yılına gelindiğinde ise Alexis Carrel canlı civciv kalp kası parçasını petri kabında büyüterek yapay et üretimi yolunda ilk önemli adımı atmıştır. 2013 yılına gelindiğinde ise Dr. Mark Post tarafından ilk yapay et bazlı burger üretilmiş ve 2015 yılında yapay et bazlı burgerin kilosu 80 dolara kadar düşürülmüştür. Yapay et üretiminin geleneksel et üretiminin yerini almasıyla geleneksel et üretiminin neden olduğu sera gazlarının salınımı, orman ve arazi tahribatı, tarım arazilerinin aşırı kullanımı vb. olumsuz etkilerin ortadan kalkacağı öngörülmektedir.

Dünya’da şu sıralar 80’e yakın firma laboratuvar ortamında yapay et üretimi için çalışmalar yürütmektedir. Türkiye’de ise Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü Bşk. Yrd. Prof. Dr. Can Akçalı ve ekibi Ankara Üniversitesi Teknokent’te kurdukları laboratuvarda kök hücreden et üretimi için çalışmalar yürütmektedir. 

Ne dersiniz? Bu sefer yapay olan şey, taklit etmeye çalıştığı doğal şeyden daha çok ilgi ve talep görür hâle gelir mi?