İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğrencileri çorbada tuzun olsun derneğine destek sağladılar. Çeşitli yaş gruplarından, farklı meslek, farklı eğitim düzeyinden, farklı inanç ve siyasi görüşten insanın bir araya gelerek; sokakta yaşayan evsiz insanlar hakkında farkındalık oluşturmayı amaçladığı etkinlikte evsizlerin topluma geri kazandırılması için adım atılmaya çalışıldı.
Öğrencilerimizin etkinlikleti deneyimleri aşağıdaki gibidir:
Bu yazıyı yazarken bile hala kalbimizi sıcacık tuttuğunu fark ettiğimiz deneyimimizden bahsedeceğiz. Seçtiğimiz tarihte ve belirtilen saatte Beyoğlu’ndaki Çorbada Tuzun Olsun Derneği’nin ofisine gittik.
Biz tam saatinde ofisteydik ve oradaki sürekli gönüllülerle birebir konuşma fırsatı bulduk. Yaptıkları işin insanlara iyi geldiği kadar kendilerine de ne denli iyi geldiğini anladık.
Çorbada Tuzun Olsun Derneği hijyene çok önem veriyor. Eldivenlerimizi ve bonemizi taktıktan sonra hep birlikte hemen işe koyulduk.
Biz makarnaları streçleme tarafındaydık, herkes üzerine düşen görevi hem yapıyor hem de sohbet ediyordu. İşlerimiz bittikten sonra o günün sorumlusu bizimle bir oryantasyon konuşması yaptı. Bu işte gönüllüğün esas olduğundan, Çorbada Tuzun Olsun Derneği’nin sadece yemek vermediğinden, aynı zamanda amaçlarının bu insanları geri kazanmak olduğundan bahsettiler.
Dağıtım kısmında neler yapacağımızı da anlatmalarından sonra ellerimize çantalarımızı aldık ve 2 gruba ayrıldık. Bir grup Roma Parkı’na, bizim de içinde olduğumuz bir grup da Gezi Parkı’na doğru yola koyuldu. Hava soğuk olmasına rağmen, kalabalık bir gönüllü grubu olduğu kadar, Gezi Parkı’nda sıraya girmiş halde bizi bekleyen bir grubun da olması bizi çok şaşırttı. Çorbada Tuzun Olsun Derneği’nin her gün aynı saatte orada olduğunu bilen insanlar, sıraya girmiş onları bekliyorlardı. Yol boyunca caddedeki insanlar bizi yaptığımız iş için sık sık tebrik etti, bunun bile insana kendini ne kadar iyi hissettirdiğini fark ettik.
Alanda yine karışıklık yaşanmaması için herkes görevinin başına geçti ve dağıtıma başladık. Sırada bekleyen insanlar arasında eski Yeşilçam oyuncuları bile vardı. Hayatımızda yaşadığımız en gerçek deneyimdi diyebiliriz.
İşimizi bitirdikten sonra etrafı da temizleyip yeniden dernek ofisine döndük. Yeleklerimizi derneğe teslim edip dağıldık.
Bizim Çorbada Tuzun Olsun maceramız bu şekildeydi.
Eğer sizlerde çorbada tuzunuz olsun isterseniz Cihangir’deki ofislerini ziyaret edebilir ve derneğe yardımcı olabilirsiniz. İyi olmanın bu kadar kolay olduğunu bize hissettirdiği ve bize yaşattırdığı deneyim için hem Çorbada Tuzun Olsun Derneği’ne hem de buna önayak olduğu için Akbank/Şehrin İyi Hali projesine teşekkür ederiz.
İrem Gülçen
Dilber Bozdağ
Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü
Çorbada Tuzun Olsun Instagram hesabı;
https://www.instagram.com/corbadatznolsun/