Mezun Öğrencimiz Elif Ulusoy Tecrübelerini Paylaştı

İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü 2017 yılı mezunuyum.  İstanbul Gelişim Üniversitesi’ni tercih etme sebebim, üniversitenin yeni bir üniversite olması, kendimi üniversite içerisinde gösterebilecek olma fırsatı ve üniversitenin bana katabileceği şeylerdi. Sinema alanında kendimi geliştirmek istiyordum ancak sektör çok geniş ve zorlu olduğu için bunu ancak üniversite çağlarımda yakalayabileceğimin farkındaydım. Ancak üniversite zamanında yaptığım stajlar ve gönüllü projeler ile bu sektörün bana uygun olmadığını fark ettim ve farklı bir alana yöneldim. Öğrenim hayatım boyunca çeşitli alanlarda gönüllü staj yapabilme, kendimi tanıma ve geliştirme şansı elde ettim. Staj hayatıma, bir televizyon kanalında canlı yayınlanan bir program ile başladım. Üç ay süre ile konuk ağırlama, program içerik akışlarının oluşturulması gibi çeşitli alanlarda tecrübe edindim. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın her yıl gerçekleştirdiği İstanbul Film Festivali’nde “proje asistanı” olarak görev aldım. Ayrıca, festival boyunca Beyoğlu Sineması takviminin sorumluluğunu üstlendim.
 
2014-2016 yılları arasında Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde yarı zamanlı olarak birçok ulusal ya da uluslararası kültür ve sanat etkinliğinde asistan olarak görev aldım. Dünyaca ünlü “The Phantom of the Opera”, “Romeo e Giulietta”, “An Evening with Hugh Jackman” gibi birçok uluslararası ya da ulusal etkinlikte görev alma şansım oldu. Bu süreç, etkinlik alanında çalışmak için beni gerçek anlamda eğiten ve gerekli beceri ile donanıma erişmemde değerli oldu. Eğitim hayatım ile paralel olarak çalışmak ve staj programlarında yer almak, gelişim sürecimi destekleyen önemli etkenler oldu. Bu sayede iş hayatına tecrübe kazanmış olarak giriş yaptım. Şu an da hala, öğrencilik hayatımda çalıştığım profesyoneller ile bir araya gelebiliyor ve çeşitli etkinliklerde beraber görev alabiliyorum. Üniversite sürecinde edinilen teorik bilgiler, pratik ile kesişmediğinde belli bir zaman sonra unutulmaya yüz tutuyor.
 
Gelişim Üniversitesi’ni bu denli sevmiş olmamın en önemli nedeni, hocalarımızın hem teorik hem de pratik açılardan çalışma alanlarına olan hâkimiyetleri ve bizlere rehberlik edebilmeleri oldu. Bu noktada sevgili hocam Sinem TUNA’ya ne kadar teşekkür etsem azdır. Günümüz iş hayatında tıkandığım, çözüme ulaşamadığım zamanlarda kendisi ile rahatlıkla görüşebiliyor ve bilgi paylaşımında bulunabiliyorum. Kültür ve sanat alanlarına karşı bilgi ve ilgisi sayesinde öğrencilik dönemimden itibaren benim bu alana olan ilgimi fark etmiş ve bu sektörde hangi adımlar ile ilerlemem gerektiği üzerine bana her daim destekçi olmuştur.
 
Öğrencilik hayatım boyunca, aynı zamanda üniversitenin çeşitli departmanlarında ve çeşitli tanıtım faaliyetlerinde çalışma şansı bularak kendimi gösterebilme şansı yakalamıştım. Bu noktada, üniversitelerin istihdam politikaları kapsamında kendi öğrencilerine fırsatlar yaratmasını çok kıymetli buluyorum. Gerçek anlamda iş hayatına dahlimizin yine bizleri eğiten kurumlar bünyesinde gerçekleşiyor olması öğrencilere büyük bir şans yaratıyor.
Ben de profesyonel iş hayatına İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde etkinlik koordinatörü olarak başladım. İki yıl boyunca Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’nda öğrenci kulüp etkinlikleri, akademik ve idari etkinlikler, uluslararası nitelikte etkinliklerin tüm planlama ve operasyon süreçlerinde görev aldım. Bu etkinliklerin kurum içerisindeki iş akışlarının belirlenmesi ve takibinin yapılması gibi birçok görevi üstlenerek birimin kurumsal bir öğe olarak temel bir yapı taşına dönüşmesinde ekip arkadaşlarımla birlikte büyük emek sarf ettim. İki yıl boyunca, yaklaşık olarak 1.000 adet etkinliğe koordinatörlük yaptım.
 
Bu deneyimlerim, Özak Global Holding’den teklif almama olanak sağladı. Böylece, Beyoğlu Grand Pera içerisinde bulunan Emek Sahnesi ve Cercle d’Orient ile Büyükyalı Yaşam Projesi bünyesinde yer alan Fişekhane’de görev alabilme fırsatı buldum. Grand Pera ile başlayan yeni iş deneyimi sürecim, şu an daha ağırlıklı olarak Fişekhane’de devam etmekte. Fişekhane, iki asra yakın geçmişiyle İstanbul’un en önemli tarihi değerlerinden biri olduğu gibi hâlihazırda restore edilmekte ve yeni bir kültür sanat merkezine dönüşmekte. Ana Sahne, Black Box Sahnesi, İkinci Sahne olarak ayrılan üç ayrı sahne ile beraber çeşitli toplantı, lansman ve galalara ev sahipliği yapabildiğimiz Galeri Alanı gibi mekânlarda pek çok kurumsal etkinliği bünyemizde gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra kültür sanat alanında yapacağımız tüm konser, tiyatro, opera ve bale gibi içerikleri programlıyor ve booking işlemlerini gerçekleştirip bütün etkinlik süreçlerinin birimler arası koordinasyonunu sağlıyor, mekânlarımıza gelen tahsis taleplerinin kapsam-bütçe dâhilinde tekliflerini yazıyor ve takibini yapıyorum.
 
Fişekhane etkinlik alanlarının dışında aynı zamanda gerçek bir yaşam kompleksi niteliğinde. Sinemaları, gurme restoranları, yöresel lezzetler sunan organik pazarı, Contemporary İstanbul Vakfı etkinlikleri ve etkinlik alanlarıyla İstanbul kültür ve sanat hayatının şekillendiği yepyeni bir merkez ortaya çıkarmakta. Burada, çağdaş sanat aktiviteleri başta olmak üzere sanatın her alanında kendimi geliştirebilme fırsatı buluyor ve kendime her gün yeni bir şey daha katıyorum.
 
Elif Ulusoy
Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü 2017 Mezunu