İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi - iisbf@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Önerileriniz için   İGÜMER
 İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi - iisbf@gelisim.edu.tr

Türk Dili ve Edebiyatı








 Yazar Pınar Kür Yaşamını Yitirdi


82 yaşında hayata veda eden yazar, çevirmen ve akademisyen Pınar Kür, edebiyatımıza feminist ve cesur diliyle iz bırakan eserler kazandırdı.


Türk edebiyatının önemli yazarlarından Pınar Kür, 82 yaşında hayatını kaybetti. Uzun yıllar çevirmenlik, akademisyenlik ve gazetecilik yapan Kür, özellikle kadınların iç dünyasını ve toplumsal eşitsizlikleri ele aldığı roman ve öyküleriyle edebiyat tarihinde özel bir yer edindi. Vefat haberini sosyal medya hesabından paylaşan Yekta Kopan, “Pınar Kür’e veda ettik. Edebiyatımızın büyük kaybı… Başımız sağ olsun. Başta oğlu Emrah Kolukısa olmak üzere bütün aile büyük üzüntü içinde” ifadelerini kullandı.

Tam adı Havva Pınar Kür olan yazar, eğitim hayatına Zonguldak’ta başladı, ardından İngiltere, ABD ve Fransa’da öğrenim gördü. Paris’te Sorbonne Üniversitesi’nde tiyatro üzerine doktora yaptı. Edebiyata olan ilgisi genç yaşlarda başlayan Kür, ilk oyunlarını İngilizce yazdı. Yurt dışındaki eğitiminin ardından Türkiye’ye döndü ve hem Devlet Tiyatrosu’nda dramaturg olarak görev yaptı hem de Dost Yayınevi’ne öyküler göndererek edebiyat dünyasına adım attı.

İlk romanı Yarın… Yarın… ile dikkatleri çeken Kür, kısa sürede edebiyat çevrelerinde tanındı. Ardından gelen Küçük Oyuncu, Asılacak Kadın ve Bitmeyen Aşk gibi romanlarında özellikle kadınların toplumsal konumlarına, baskıya ve şiddete karşı direnişlerine odaklandı. Asılacak Kadın, yayımlandığında hem içerdiği cesur sahneler hem de feminist temalarıyla büyük yankı uyandırdı. Bu eser daha sonra sinemaya da uyarlandı ve sansür tartışmalarının odağında yer aldı.

Kür'ün 1984 yılında yayımlanan öykü kitabı Akışı Olmayan Sular, Sait Faik Hikâye Armağanı’na değer görüldü. Üçlemesi olarak değerlendirilen Bir Cinayet Romanı, Sonuncu Sonbahar ve Cinayet Fakültesi ile Türk edebiyatında polisiye türüne üstkurmaca yorumlar getirdi. Yazar, bu eserlerinde hem cinayet anlatılarını kurguladı hem de türün biçimsel sınırlarını sorgulayan yapılar kurdu.

Pınar Kür yalnızca yazarlığıyla değil, çevirmenliği ve akademik çalışmalarıyla da iz bıraktı. Daniel Defoe’dan Moll Flanders çevirisiyle başladığı çeviri kariyerinde çok sayıda eseri Türkçeye kazandırdı. İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı. 2000’li yıllarda NTV’de yayımlanan “Haydi Gel Benimle Ol” programında yorumculuk yaptı.

Açık sözlülüğü ve feminist duruşuyla tanınan Pınar Kür, eserlerinde kadınların bastırılmış duygularını, toplumsal eşitsizlikleri ve bireysel özgürlük arayışlarını cesurca işledi. Hem edebi hem de toplumsal tartışmaları tetikleyen yapıtları, onu Türkiye’de feminist edebiyatın öncülerinden biri hâline getirdi.

Kür’ün ardından bıraktığı eserler, edebiyatseverler için sadece anlatılar değil; bir dönemin ruhunu, mücadelelerini ve kadınların sesini taşıyan önemli belgeler olarak yaşamaya devam edecek.