Raporun genel görünümünde yer alan başlıklar ise şu şekilde sıralanmıştır:
-
Gelişmiş ülke merkez bankaları faiz indirim döngüsüne başlarken, gelişmekte olan ülkelerin para politikası duruşunda farklılaşmalar bulunmaktadır.
-
2024 yılının ikinci çeyreğinde yurt içi iktisadi faaliyet yavaşlarken, iç talepteki dengelenme devam etmiştir.
-
Türk lirası (TL) ve yabancı para (YP) ticari kredi büyümeleri birbirine yakınsamış olup, ticari kredilerde büyüme oranları dezenflasyon sürecini destekleyici seviyelere gerilemiştir.
-
Bireysel kredi büyümesi ağırlıklı olarak BKK ve ihtiyaç kredisi kaynaklı olup, son dönemde konut kredisi büyümesinde bir canlanma görülmektedir.
-
Finansal koşullardaki sıkılaşmanın aktif kalitesi göstergelerine yansıması sınırlı olmuştur.
-
Firmaların ticari borç ödemelerinde (çek/senet) gecikme eğilimi artmakla birlikte, bu artışın bankacılık sektörü aktif kalitesine yansıması sınırlıdır.
-
YP kredilerdeki büyümeye rağmen reel sektör borcunun GSYİH’ye oranının gerilemiş olması ve şirketlerin likidite tamponları, finansal koşullardaki sıkılığın firma bilançolarına yansımasını sınırlamaktadır.
-
Hanehalkı borcunun millî gelire oranındaki düşük seviye korunurken, borç kompozisyonunda bireysel kredi kartı ve kredili mevduat hesabı (KMH) borcunun payı artmıştır.
-
TL mevduatın payı artmaya devam ederken, bankaların döviz ve TL likiditelerindeki güçlü görünüm korunmaktadır.
-
Ülke risk primindeki gerileme ve kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımları ile birlikte yurt dışı finansman koşullarındaki iyileşme sürmekte ve bankaların uzun vadeli yurt dışı kaynaklı borçlanmaları artmaktadır.
-
Bankaların faize duyarlı aktif ve pasifleri arasındaki vade uyumsuzluğu tarihsel ortalamasının altında seyretmektedir.
-
Bankacılık sektörünün kârlılığı bir miktar gerilemekle birlikte, içsel sermaye oluşturma kapasitesi devam etmektedir.
-
Sektörün dayanıklılığı, güçlü sermaye yeterliliği ile desteklenmektedir.
Raporun tamamına
buradan ulaşabilirsiniz.