Tüketicilerle iletişimindeki tekniklerin çok benzer olmasının yanında işletmelerin kullandıkları diğer araçlar (logolar, çizimler, görseller, müzikler vs.) da benzerlik göstermektedir. Bu konuda farklılıkların azalması hem rekabete hem de sunulan farklı tasarımlara darbe vurmaktadır. Stratejilerini rakiplerin adımlarına göre planlamayı tercih etmek yaratıcılığı da kısıtlamış durumdadır. Böylece tüketiciler olarak bizler, benzer nitelikteki ürünler arasında tercih yapmaya çalışırken aynı benzerlikte pazarlama tekniklerine maruz kalmaktayız. Daha da kötüsü, birbirinin kopyası tekniklere sahip işletmeler pazardaki rekabet güçlerini kaybetmektedirler.
Bu noktada başarıyı yakalamanın yolu elbette ki yaratıcılık, Ar-Ge ve nitelikli insan potansiyelinin kullanımından geçmektedir. Geleneksel yolların biraz daha terk edilip yeni stratejilerin belirlenmesi hem rekabeti hem de kaliteyi doğrudan etkileyecektir. Bu gelişim sadece işletmelerin kendilerini farklılaştırmalarıyla değil aynı zamanda bizlerin bilinçli tüketiciler olarak, tüketim davranışlarımızı ve tercihlerimizi farklılaştırmamızla gerçekleşebilecektir.
Habere ilişkin detaylı bilgiler için tıklayınız.
Çağlar KARAKURT
Araştırma Görevlisi
İstanbul Gelişim Üniversitesi
İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi
Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Bölümü