Özellikle pandemi zamanında toplam talebin daralması üretim sektörlerinin durgunluğa girmesi gibi nedenlerden dolayı piyasalar oldukça durağan bir seyir izlemiştir. Pandeminin sona ermesiyle toplam talebin canlanarak üretim sektörlerinin tekrar eski performanslarına dönmesi beklenmiştir. Bu sebeple ülkeler (Merkez Bankaları) toplam talebi artırmak amacıyla parasal genişleme yoluna girmişlerdir. Ancak para arzındaki genişlemeler günümüzde hissedilir seviyede olan enflasyon olgusunun yeniden doğmasına sebebiyet vermiştir.
Enflasyon fiyatlar genel seviyesinde yaşanan sürekli artışlar olarak tanımlanmaktadır. Pandemi bitti üretim tekrar canlanacak gözüyle bakılırken küresel piyasaların şu an enflasyon baskısı altında faaliyet göstermeye devam ettiği görülmektedir. Çünkü Merkez Bankaları şimdi de enflasyon ile mücadele etmek için faizleri yükseltmeye başlamış ve sektörlerin kredi taleplerinde ciddi anlamda azalmalar meydana gelmiştir. Kredi hacminde meydana gelen daralma üretim sektörlerinin ithalatında ve dolayısıyla ihracatında azalmaları beraberinde getirmektedir.
Mahfi Eğilmez (2021) Baltık Kuru Yük Endeksi’nin verilerine bakarak uluslararası ticaretin nasıl bir seyir izleyeceğini kısaca şu şekilde açıklamaktadır “…Baltık Kuru Yük Endeksi, bize kabaca küresel deniz ticaretinin yoğunluğunu ve hangi düzeyde seyrettiğini gösteriyor. Dolayısıyla küresel ticaretin daralıp daralmadığı ya da artıp artmadığından giderek emtia talebinin canlılığını ortaya koyuyor. Eğer endeks düşüyorsa o zaman emtia talebinde, ticaretinde ve dolayısıyla üretiminde düşüş söz konusu demektir. Endeks bugünlerde 1800’ler düzeyinde bulunuyor. Bu düzey endeksin uzun yıllar ortalamasına uygun bir düzey. Buna karşılık endeksin önümüzdeki dönemde 1500 düzeyinin altına inmesi halinde uluslararası ekonomik sıkıntıların artmasını beklememiz söz konusu olacak…”.
Dr. Öğr. Üyesi BURCU SAVAŞ ÇELİK
Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Bölümü
