İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Halkla İlişkiler Uzmanı ve Eğitmen Adem Baltacı’yı misafir etti.
Halkla İlişkiler Perspektifinde Geleceğin Dünyası: Yapay Zekâ isimli söyleşi J Blok 356 numaralı derslikte gerçekleştirildi. 20 Aralık 2018 tarihinde saat 13.00’da düzenlenen etkinlikte yapay zekânın ne olduğu, yapay zekânın sahip olduğu gelişim potansiyeli, yapay zekânın gelişmesi ile insanlığın ne yöne doğru ilerleyeceği, yapay zekânın sonuçlarının iyi mi yoksa kötü mü olacağı, yapay zekâ ile mevcut mesleklerin hangi yöne doğru ilerleyeceği, robotların insanlar için ne ifade ettiği, robotların gelişiminin insanlar açısından ne ifade ettiği gibi konular konuşuldu.
Söyleşinin ilk bölümünde, Halkla İlişkiler Uzmanı ve Eğitmen Adem Baltacı, yapay zekâ hakkında gelen bilgiler aktardı. Yapay zekânın anlamı kapsamında katılımcılara sorular yöneltip yapay zekânın katılımcılar açısından ne ifade ettiğini tespit etti. Baltacı, yapay zekânın anlamının ardından yapay zekânın kullanım alanları üzerinde durdu. “Yapay zekâ telefonlarımızdan bilgisayarlara ve robotlara kadar her türlü üründe kullanılmaktadır” diyerek yapay zekânın tüm çevremizi kuşattığını anlattı. Cep telefonlarının kapalıyken bile sesleri algıladığı, insanların kendi aralarında yaptığı konuşmalara göre telefonda reklamlar çıktığını belirerek yapay zekânın insan yaşamına müdahalesini gözler önüne serdi. Daha sonra ise Baltacı, insan ile yapay zekâ arasındaki ayrıma odaklandı. “Bizlerin bir kopyası daha yok. Hepimizin farklı huyları var ama yapay zekâda bu yok” diyerek insanın biricikliğine vurgu yaptı. “Yapay zekâ neden popüler, çünkü insan gibi, hatta insandan daha üstün bir biçimde fizyolojik ihtiyaçlardan da kurtulmuş durumda” sözüyle ise fizyolojik ihtiyaçlarla sınırlanmış insanın ötesinde yapay zekânın insanın yapabildiklerinden daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.
Söyleşinin ikinci bölümünde Baltacı, yapay zekânın gelişimi ile dünyanın ve insanlığın durumunun ne olacağına odaklandı. Yapay zekâ ile ilgili pesimist bir tablo çizen Baltacı, “Yapay zekâ ile insanlık yok olacak” diyerek yapay zekânın insanlık için faydalı sonuçlar yaratmayacağını söyledi. “Yapay zekânın tehlikesi kimin umurunda?” şeklinde bir soru ile yapay zekânın yaratacağı sorunların gerektiği kadar ilgi görmediğini, yalnızca yapay zekânın getireceği faydalara odaklanıldığını belirtti. Bu kapsamda “yapay zekâ insanlığı geliştirecek diyorlar ama bu gelişimin sınırı ne?” şeklinde bir soru yönelterek belirsiz sınırların tehlikesine vurgu yaptı. Baltacı, insanların robot olmanın anlamını bilmediği gibi robotların da insan olmanın ne anlama geldiğini bilmeyeceğini söyleyerek robotların yeni biz düzen oluşturabileceğini söyledi. “Robotlar kendi dilini bile üretebilir. Mesela robotların dini olabilir mi?” diyerek robotların geleneksel yapıları yıkabileceğini iddia etti. İnsan olmanın her sınırlamaya rağmen güzel bir şey olduğunu, duyguların çok önemli olduğunu “Biz çağımızın en güzel canlılarıyız. Robotların duyguları yok” şeklinde ifade eden Baltacı, yapay zekâ ile zaman kavramının da ortadan kalkabileceğini açıkladı.
Söyleşinin üçüncü bölümü, “Yapay zekâ etkisiyle sinema ve halkla ilişkilerin geleceği ne olabilir” sorusu üzerinden şekillendi. Baltacı, halkla ilişkiler ve sinema disiplinlerinde kökten değişimler olacağını söyledi. Yapay zekânın halkla ilişkiler mesleğini bile tehdit ettiği, duyguları olmayan robotların ikna edilmeye veya hitap edilmeye ihtiyacı olmadığından belki uzak bir gelecek de olsa halkla ilişkilere bile ihtiyaç kalmayacağından bahsetti. Buna ek olarak, her şeyi saniye saniye kayıt edebilen, sınırsız bir belleğe sahip, kendi zihninde görüntüleri kesip yapıştırıp kurgu yaratabilecek, hatta hayal edebilme gücüne bile erişebileceği düşünülen yapay zekânın sinemayı da ortadan kaldırabileceğini ifade etti. Baltacı, halkla ilişkiler bağlamında halkla ilişkiler uygulayıcılarının yapay zekâyı topluma kabul ettirme veya reddettirme aşamasında da ne gibi şeyler yapabileceğini tartışmaya açtı. Yeni bir teknolojinin topluma kabul ettirilmesi gerektiğini belirterek söz konusu kabul ettirme aşamasında da halkla ilişkilerin önemli bir rol oynayabileceğini belirtti.
Soru cevap bölümünün sonunda Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü adına Dr. Öğretim Üyesi İpek Sucu tarafından Adem Baltacı’ya teşekkür belgesi ve plaket takdim edilerek hatıra fotoğrafı ile söyleşi sonlandırıldı. Herkesin katılımına açık olarak gerçekleştirilen ve yoğun ilginin gösterildiği etkinliğin ardından, öğrenciler, güncel konuların tartışıldığı etkinliklere katılmaktan dolayı çok mutlu olduklarını belirterek benzer etkinliklerin yapılması konusunda isteklerini dile getirdiler.