İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi - iisbf@gelisim.edu.tr


 Kurumsal İletişimin Tarihi

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Sevinç Koçak’ın katılımıyla “Kurumsal İletişim Çalışmalarının Gelişim Süreci ve Örnekleri: 1998-2018” isimli söyleşi gerçekleştirdi.
İstanbul Gelişim Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Başkanı Doç. Dr. Şükran Güzin Ilıcak Aydınalp söyleşi düzenledi. “Kurumsal İletişim Çalışmalarının Gelişim Süreci ve Örnekleri: 1998-2018” isimli söyleşiye, İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi İletişim Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Sevinç Koçak katıldı. Söyleşide, mesleki deneyimler, kurumsal iletişimin anlamı ve önemi, geçmişte gerçekleştirilmiş faaliyetler konuşuldu.

Söyleşinin ilk bölümünde kurumsal iletişimin anlamına odaklanıldı. Daha sonra ise kurumsal iletişimin neden önemli olduğu tartışıldı. İkinci bölümde, iletişimin Türkiye’deki tarihsel gelişimi anlatıldı. Koçak, “Bizim zamanımızda biz iletişim görmedik. Betül Mardin, Uğur Dündar, Mehmet Ali Birand ve Güneri Civaoğlu gibi isimlerden öğrendik iletişimi. İletişimin bir kitabı yoktu” dedi. Koçak bir iletişimcinin öncelikle nelere dikkat etmesi gerektiğini anlatırken ise “Betül Mardin bir şey yaparken her zaman Türkiye’yi öne koyun derdi. Bir iletişimci öncelikle Türkiye ile ilgili geniş bilgiye sahip olmalıdır, nereye giderseniz ülkenizi anlatmak zorundasınız. Artık herkes yurt dışı ile çalışıyor ve bu yüzden Türkiye’yi anlatmak çok önemlidir” dedi.

Söyleşinin ilerleyen bölümlerinde Koçak, deneyimin önemine odaklandı. “Her şey tecrübe değildir. 1998 yılında ben şahsi uyanışımı yaşadım. Her şeyi yaptım ama küreselleşme diye bir şey geliyor, okuman lazım dedim. Kitap okumazsanız, bilgiyi aklınıza yazmazsanız başarısız olursunuz. Günümüz artık bilgi dünyası. Günümüzde yabancı dil de çok önemli. Artık PR kuruluşları küresel zincirler ve buralarda çalışmak için İngilizce önemli” diyerek deneyim dışındaki gerekliliklere de dikkat çekti. Halkla İlişkilerin ne olduğu konusunda ise bir halkla ilişkiler uygulayıcısının hem içinin hem de dışının dolu olması, hem teknik hem de yeteneğe sahip olması gerektiğini belirterek “Meslekte bir karmaşa var. Biz neyiz? Marka yöneticisi mi sosyal medya yöneticisi mi? Yoksa başka bir şey mi? Aslında biz hepsiyiz. Halkla ilişkiler uygulayıcısı çözüm üretip işi en iyi şekilde yapmaya çalışandır. Halkla ilişkiler hizmettir. Bunu hiç gocunmadan kaliteli bir şekilde yapmalısınız. Ben öne çıkacağım gibi bir tavırla başarılı olunmuyor. Her zaman iş ve çalıştığınız kurum önemli olmalı ve öne çıkmalıdır. Halkla ilişkiler mesleği ile uğraşan insan egosuz olmalıdır” dedi. Koçak son olarak ise “Dijitali takip etmek önemlidir. Günümüzde artık her şey dijital mecradadır. Dijital ile uğraşırken halkla ilişkilerin ruhunu, dürüstlüğü, şeffaflığı, iyi hizmet vb. de unutulmamalıdır” diyerek günümüzdeki yapıya vurgu yaptı.

Soru cevap bölümünün ardından Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Bölüm Başkanı Doç. Dr. Şükran Güzin Ilıcak Aydınalp tarafından Sevinç Koçak’a plaket takdim edildi ve ardından hatıra fotoğrafı ile söyleşi sonlandırıldı. 


 Sevinç Koçak



Haberler

Tüm Haberler