İstanbul Gelişim Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencilerde farkındalık yaratma amacıyla Uzm. Psikolog / Sosyolog Bahar Akoğlu’nu konuk etti.

İstanbul Gelişim Üniversitesi rektörlük yerleşkesi konferans salonunda, Uzm. Psikolog /  Sosyolog Bahar Akoğlu'nun katılımıyla,  herkesin katılımına açık olarak planlanan mutluluk konulu bir söyleşi düzenlendi. Öğrencilerin kendilerini daha iyi tanımasına yardımcı olmayı ve psikoloji dünyasına farkındalık katmayı amaçlayan etkinlikte mutluluğun psikoloji, felsefe ve edebiyat alanları açısından tanımı yapıldı. Geçmişten günümüze kadar yapılan mutluluk araştırmalarının ve mutluluğun önündeki engellerin de konuşulduğu etkinlikte, “en uzun bilimsel araştırma 75 yıldır sürüyor” sözüyle 1930’lu yıllardan başlayıp halen devam etmekte olan mutluluk araştırmalarına değinen Akoğlu, yalnızlığın ruh ve beden sağlığı açısından tehlikeli olduğunu, iyi ilişkilerin ise mutlu ve sağlıklı olmanın sırrı olduğunu kaydetti. Etkinlik sırasında acı çekme duygusu, psikolojik açıdan kayıp, yaş olgusu ve insanın kendini sevmesinin zorlukları da tartışıldı. “Üzüntü ve depresyon aynı şey değildir. Üzüntü normal bir duygudur. Zamanı ve sınırları vardır. Gerçeklik duygusu içerir. Depresyon ise bir hastalıktır” diyen Akoğlu, öğrencilerin ruh sağlındaki dengelere dikkat etmesini önerdi.
Konuşmanın ilerleyen bölümlerinde ise Akoğlu,  sosyal desteğin önemine vurgu yaparak zaman ve enerjinin doğru yönde kullanılmasını konu alan bilimsel çalışmalardan elde edilen sonuçları paydaştı. “Parayla saadet olur mu? Para mutluluk için bir koşul değildir. Eğer temel ihtiyaçlarımızı giderebiliyorsak para bir mutluluk kriteri değildir” sözleriyle mutluluk ve para ilişkisine yönelik de yorumlarda bulunan Akoğlu, bir psikoterapi egzersizi kullanarak öğrencilere ‘içindeki canavarı çiz’ isimli bir özgüven çalışması yaptı.
Etkinliğin sonunda katılımcıya öğrencilerin soruları aktarıldı. Teşekkür belgesi ve plaketin takdimi ardından ise Akoğlu, öğrencilerin kendilerini en mutlu eden üç şeyi her akşam yazmalarını isteyerek Dostoyevski’ye ait “insan yalnızca dertlerini saymaktan hoşlanır, mutluluğu ise saymaz” sözüyle konuşmasını bitirdi.