TÜBA Enerji Sohbetleri’nin 16’ncısı, İGÜ Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin Moderatörlüğünde Gerçekleşti
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Asli Üyesi ve TÜBA Enerji Çalışma Grubu Üyesi İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin moderatörlüğünde Enerji Sohbetleri’nin 16’ncısı çevrim içi olarak gerçekleşti.
TÜBA, tüm bilim alanlarını kapsayan, ülkemizin özerk ve ulusal akademisi olma niteliği taşıyor. 12 Haziran Pazar günü, İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin moderatörlüğünde çevrim içi olarak Enerji Sohbetleri’nin 16’ncısı gerçekleşti. İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ile “Enerji-Çevre Etkileşimi” konuları ele alındı.
PROF. DR. İSMAİL KOYUNCU, “ENERJİ İHTİYACI ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA CİDDİ SEVİYEYE ULAŞACAK”
Sürdürülebilir bir yaşam için enerji ve çevre ilişkilerinin oldukça önemli olduğuna vurgu yapan İGÜ Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, bu iki kavramın birbiriyle entegre olduğunu belirtti. Konuyla ilgili açıklama yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu, “Ekonomi, enerji kullanımı, ekolojik denge, çevre, insanların ekonomik durumu gibi konuların hepsinin denge içinde olması gerekiyor. Enerji olduğunda gelişmişlik seviyesi sağlanıyor. Bunu yaparken de çevrenin korunması, çevreyle entegre bir şekilde düşünülüp sağlanması çok önemli. Nüfus artışı enerji ihtiyacını doğuruyor. Nüfus artışı ve ekonomik ilerlemeyle birlikte enerji ihtiyacı da önümüzdeki yıllarda ciddi seviyeye ulaşacak.” dedi.
REKTÖR PROF. DR. BAHRİ ŞAHİN, “ENERJİNİN YÜZDE 70’İ ÇEVREYE ATILIYOR!”
Çevreyi kirletmenin çok kolay, ucuz ama kirliliği bertaraf etmenin pahalı olduğunu belirten İGÜ Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, “Enerji-çevre inişli çıkışlı bir ekosistem. Enerjinin üretiminden tüketimine kadar her alanda hem tasarruf hem de yüksek teknolojili ve verimli enerji üretimine yönelmek lazım. Verimsizlik demek kirlilik demektir. Daha fazla enerjiyi atık olarak çevreye atmaktır. Onun için teknolojiyi üretmek çok önemli. Benim sahada yaptığım gözlem, enerjinin yüzde 70’i çevreye atılıyor.” şeklinde konuştu.
“ÜÇÜNCÜ VE DÖRDÜNCÜ KUŞAK REAKTÖRLERDE SIZINTI İHTİMALİ VENÜS’ÜN DÜNYA’YA ÇARPMA İHTİMALİ KADAR DÜŞÜK”
Gürültü maliyeti, kaza maliyeti, emisyon gibi konularda çevrecilere çok iş düştüğünü ifade eden Prof. Dr. Bahri Şahin, bu konuda metot geliştirirlerse hangi santralin daha çevreci olduğunun daha net görülebileceğini belirterek, “Nükleer santral konusu geçtiğinde hemen sızıntı yapan santraller konuşuluyor. Üçüncü ve dördüncü kuşak reaktörlerde sızıntı ihtimali Venüs’ün Dünya’ya çarpma ihtimali kadar düşük. Bilim insanlarının toplumu da aydınlatması gerekiyor. Toplumun çevre konusunda bilincini artırmak önemli. Her teknik projenin sosyal yansıması var.” dedi.