Reklamcılık Bölüm Başkan Yardımcısı
Dr. Öğr. Üyesi İpek Sucu danışmanlığında fakülte öğrencileri Buse Doğan, Caner Liman, Buse Deryaoğlu ve Merve Yanık, İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü
Dr. Öğr. Üyesi Özgür Evren Arık ile “İletişim ve Medya” alanı hakkında röportaj gerçekleştirdi.
Radyo, Televizyon ve Sinema mesleği hakkında neler düşünüyorsunuz?
— İlk olarak güncel bir meslek. Özellikle görsel iletişimin bu kadar popüler olduğu ve birincil bir konuma yerleştiği bir zamanda gerek akademik gerekse görsel alanda işlerin üretildiği meslekler çok daha önem kazanmış durumdadır. Bu öneminin dışında fayda alanı da söz konusudur.
Bu mesleği yaparken gururlanıyor musunuz ve tavsiye eder misiniz?
— Yaptığınız iş ne olursa olsun bundan gurur duymanız gerekiyor. Daha doğrusu yaptığınız işi sevmeniz gerekiyor. Burada sevgi çok önemli bir kavram. Yaptığınız işi seveceksiniz. Dolayısıyla buradan tabi ki bir gururda çıkar. Tavsiye eder miyim? Kısmen ederim, kısmen etmem. Öncelikle tavsiye etmediğim yönleri söyleyeyim. Serbest piyasa koşullarının içinde yoğun bir rekabet ortamının da var olduğu bir alan olduğu için iş olanaklarının biraz daha zorlayıcı olduğu bir meslek. O yüzden buna hazır değilseniz tavsiye etmiyorum. Ama buna hazırlasınız ve mücadeleden keyif alacağınız bir ortam olarak görüyorsanız tabi ki tavsiye ediyorum. İlk olarak bu rekabet ortamına hazır olmanız gerekmektedir. İkincisi, sizinle birlikle yola çıkan ve mezun olan yüzlerce insan var ve siz onlarla bir yarışın içine giriyorsunuz. Bu zaten başlı başına bir zorluk. Bunların dışında çok düzenli çalışmanın söz konusu olmadığı bir alan. Mesai saatlerinin dışında üretimde yer almanız gerekebiliyor. İletişim ve medya alanında çalışmak isteyenlerin öncelikle kendilerini geliştirmeleri ve derinleştirmeleri çok önemlidir. Mesleği sadece teknik bir alan olarak bakmayın. Mesela bir fotoğraf çekiyorsunuz. Basıyorsunuz kamera çekiyor. Ama olay bu değil. Ne çekeceğinizi ve o kararı neye göre vermeniz gerektiğini bilmeniz gerekiyor. Bunun içinde kendinizi geliştirmek adına çokça okuma ve pratik yapmanız gerekiyor. Ne kadar çok pratik yaparsanız alandaki şansınızı da o kadar arttırıyorsunuz. Mutlaka her öğrencinin mezun olurken bir portfolyası olması gerekiyor. Yani görsel veya yazılı ürünlerini dosyalaması gerekiyor. Dosyalayacağını ne kadar çok ürün olursa avantajları da çok oluyor. Çünkü artık pek çok şirket veya ajans, çalışanlarını yaptıkları işlere göre seçiyorlar. Bu nedenle portfolya çok önemli. Öğrencilerin buna ağırlık vermesi gerekiyor.
Geçmişte idol olarak belirlediğiniz biri var mı? Varsa neden?
— Var tabi ki. İdol demeyelim de esinlenen kişiler olabilir. Örneğin akademik alanda hepimizin hocası, hocalarımızın hocası Ünsal Oskay benim için çok ilham verici bir insandır; fikirleri ve düşünceleri anlatılır. Ünsal Oskay, özellikle iletişim ve medya alanında çalışan bütün akademisyenler için başlı başına bir yol göstericidir, bir rehberdir.