Reklam Dili dersi kapsamında Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi İpek Sucu'nun danışmanlığındaki ziyaret sırasında Reklamcılık 4. Sınıf öğrencisi Emrah Asal, Kurumsal İletişim Direktörü Sait İnanç ile bir röportaj gerçekleştirdi. İnanç, röportajda derneğin faaliyetleri ve medya sektöründeki tecrübelerini anlattı.
TADD Röportaj Soruları:
1. Öncelikle kendinizi tanıtabilir misiniz? Neden bu alanı seçtiniz? Ne zaman ve nasıl başladınız?
İsmim Sait İNANÇ. TADD Kurumsal İletişim Direktörüyüm. Otuz yıllık medyacıyım, medyadan emekli olduktan sonra TADD’a geldim. Bir buçuk yıldır buradayım. Severek ve isteyerek geldiğim bir yer. Oldukça memnunum. Meslek boyunca yaptığım tüm birikimler ve kazandığım tecrübeler de dernekte çok faydalı oluyor. O yüzden oldukça memnunum.
2. Derneğin yaptığı faaliyetler hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz? Kısaca bahsedebilirsiniz.
Tabii ki. TADD, adından da belli olduğu gibi Afrika adına her şeyi yapan, Afrika’nın yanında olan bir dernek. Bir yardımlaşma derneği. Ama sadece “gıda dağıtalım,” şekliyle değil. Her alanda var. Eğitim, sağlık, ticaret, tarım… Tüm alanlarda Afrika’nın yanında. Yer yer sağlık organizasyonları düzenliyoruz. Afrika’nın ihtiyacı olan bölgelerinde su kuyuları açıyoruz. Ailelere süt keçileri dağıtıyoruz ve birçok felaket gibi durumlarda devreye giriyoruz. Oldukça faal çalışıyoruz.
3. Daha önce siz de Afrika’da bulundunuz mu?
Ben TADD sayesinde Afrika’da bulundum. Bu arada zaten Afrika kökenliyim. Afrika ve özelliğini TADD ile öğrendim.
4. Peki kendi pozisyonunuzdan bahsedebilir misiniz? Kurumsal İletişim Direktörü neler yapar, nedir, ne iş yapar?
Adı üzerinden de belli olduğu gibi, iletişim. Bu ne demek? Her alanda, her yerde bulunacaksınız. Herkesle iyi geçineceksiniz. Herkesle samimi olacaksınız. Kendinizi yetiştireceksiniz. Oldukça keyifli bir meslek ama tabii ki birikim gerektiriyor. Yıllarca kazanılacak bir birikim bu. Çevreniz olacak, birçok ortama girmiş çıkmış olacaksınız. Artık birçok dalda fikir sahibi olacaksınız.
5.Günlük iş akışınız nasıl?
Öncelikle haftalık bir planlama çıkarıyorum. Ziyaret edilecek yerler, görüşme yapılacak kişiler… İşimiz gereği, yani dernek adına da bunları ziyaret ediyoruz, kuruluşlara gidiyoruz. Bunlar “bize yardım edin,” anlamında değil. Kendimizi tanıtmak, kendimizi göstermek ve her yerde bulunmak, her mercide görünmek için. Ve daha sonraları için neler yapılabilir, bunları programlıyorum. Haftalık, aylık planlamalarla çalışma düzeni içinde bulunuyoruz.
6. Peki Sait Bey, otuz yıl sektörde bulunduğunuzdan bahsettiniz. Bu süreç içinde hangi işlerde bulundunuz?
Ağırlık medyada geçti. Hatta tamamıyla medyada geçti. Yapımcılıktan, program müdürlüğüne; kurumsal iletişim ve kamera arkası her görevde bulundum. Oldukça tempolu, yoğun bir süreçti ama çok da zevkli bir sektördür.
7. Biraz da azimli bir yapınız var…
Yani, evet. O iş sizi sürüklüyor zaten. Sıkılmıyorsunuz. “Şunu da öğreneyim, şunu da yapayım,” derken hem kendinizi geliştirmiş oluyorsunuz, hem çevrenizi çoğaltmış oluyorsunuz hem de meslekte daha ileri gidiyorsunuz.
8. Şu anki güncel medya için bir şeyler söylemek ister misiniz?
Şu an eskisi gibi değil. Pek çok değişken olduğu için. Her şey çok kurallı, standart gidiyor. İnternet olduğu için artık televizyonun da cazibesi kalmadı. En son TGRT Haber Kurumsal İletişim Direktörlüğünden ayrıldım. Haber de ayrı bir keyifli, alabildiğine dinamik ve sürekli temposu olan bir sektör. Bu dalı seçecek arkadaşlara da çok tavsiye ederim.
9. Biz reklamcılık bölümü öğrencilerine önerebilecekleriniz var mı?
Öncelikle çok güzel bir dal, reklamcılık. Arkadaşlara söyleyeceğim en önemli şey, güler yüzlü olmaları. Şirketler, işler, işleyişlerle ilgili sürekli bilgi edinmeleri. Gezmeleri, ziyaret yapmaları… İnsani ilişkileri ön planda tutmaları. İnsanlarla ne kadar içli dışlı olursanız ve ne kadar çok samimi olursanız güvenilirliğiniz o kadar artar. Bu da reklama, reklam almaya ve o sektörde büyümenize yardımcı olur.
Röportajı izlemek için
tıklayınız.
Hazırlayan: Ezgi Reyhan TÜRKOĞLU, Muhammed Enes TANIR
Röportör: Emrah ASAL
Fotoğraf: Emre BİLBİR